Home page

Haber Menüsü


Yazara e-mail atmak için resmin üzerine tıklayın.
 
Kupa tarihinden ilginç anılar
 
Fourfourtwo dergisi son sayısında Avrupa Futbol Şampiyonaları boyunca yaşanan 10 ilginç olaya yer vermiş. Birlikte bakalım.
 
İstanbul
NTV-MSNBC
 
7 Haziran 2004—  Fritz Neuman adlı bir Alman vatandaşın açılış karşılaşmasını izlemek için 850 mil pedal çevirerek Roma’ya gitmesinden, 1986 finallerine katılan İspanya’nın son maçta Malta’yı tam gereken gol sayısıyla, yani 12-1 yenmesine, Danimarka’nın EURO 92’ye son anda katılmasına kadar pek çok ilginç olay yaşandı Avrupa Şampiyonaları tarihinde...

   
 
       
    MSNBC News Euro 2004'e girerken tarihçe
MSNBC News Scolari: Rakiplerden korkmuyoruz
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  1) Franco’nun futbola ihaneti
       
İspanya’nın faşist Generali Franco, (daha önceki bir yazımda da belirttiğim gibi) 1960 finallerinde adeta futbola ihanet ederek çeyrek finalde eşleştikleri S.S.C.B’li oyuncuları “komünist” oldukları gerekçesiyle İspanya’ya sokmamıştı. 4 yıl sonra İspanya’daki turnuvada ise yine S.S.C.B. ile bu kez finalde eşleşmişlerdi.
       Rivayete göre Franco, İspanyol oyuncuların “komünistlere”(!) karşı elde ettiği zaferi V.İ.P. (Kurthan Fişek hocanın kulakları çınlasın; “Very İmportant Potatoes” yani ) locasında kurulu koltuğundan büyük bir zevkle izlemiş.
       
       2) Yine de havaya ateş açmaktan daha iyidir!
       
Geçtiğimiz yılın Eylül ayında, Romen Ulusal takımı EURO 2004 için Danimarka ile eleme maçı oynuyordu. O sırada polis telefonları çalıyor ve Romanya’nın bir bölgesinde duyulan patlama seslerinin sebebi soruluyordu. Çok geçmeden durum aydınlanacaktı. Danimarka uzatmalarda, 95. dakikada attığı golle Romanya’yı finallerden edince aynı anda 5 futbol tutkunu televizyonlarını camdan aşağıya, sokağa fırlatıyordu.
       
       3) Evlilik Kutsal Müessese!
       
Çek orta saha oyuncusu Vladimir Smicer ülkesinin oynadığı futbol ve EURO 96’da elde edecekleri başarı konusunda ümitsiz olmalıydı ki, nikah tarihini finalin oynanacağı günden bir gün önceye aldırmıştı. Oysa, Çekler yarı finalde Fransa’yı da devirip finale çıkıyordu. Smicer maçtan sonra doğru Prag’a gidip evleniyor, karısını alıp final için koştura koştura Londra’ya dönmek zorunda kalıyordu.
       
       4) FİFA’yı dürten maç!
       
1986 finalleri için Hollanda ve İspanya aynı eleme grubundaydılar. Hollanda son maçta Malta’yı 5-0 yenince finallere gitmeye hak kazandığına inanıyordu. Çünkü İspanya’nın son maçta (yine Malta’yı) en az 12 golle geçmesi gerekiyordu. Üstelik maçın ilk yarısı da 3-1 bitmişti. İspanyollar ikinci yarıda coşuyor(!) ve skoru 12-1 yapabiliyorlardı. FİFA grup maçları için “aynı anda” oynama kararını bu maçtan sonra alıyordu.
       
       5) Oyumu fakslar, maça çıkarım!
       
Rus Ulusal Takımı’nın EURO 96 finallerinde oynamak için İngiltere’de olduğu günlerde Rusya’da genel seçimler yapılıyordu. Ne de olsa, kimi zaman bir oy, bir milletvekili, bir milletvekili bir iktidar demekti. Özel bir izin çıkıyor ve futbolcular oylarını seçim kuruluna İngiltere’den faksla gönderiyorlardı. Böylece futbol sayesinde belki de dünyanın ilk faksla oy kullanma olayı gerçekleşmiş oluyordu.
       
       6) Dolap kapakları gıcırdıyordu da!
       
Yugoslavya’nın EURO 92’ye son anda katılamaması, grup ikincisi Danimarka’yı sürpriz şekilde finallere yolluyordu. Bunu herkes gibi milli takımın çalıştırıcısı Richard Moller de beklemiyordu. Takımının (sonunda Avrupa şampiyonu olacağı) kupanın finallerine katılmaya hak kazandığını telefonla öğrendiğinde yazlık evinin mutfağını dekore etmekle meşguldü!
       
       7) Hocanın bir bildiği varmış!
       
Çekoslavakya ulusal takımı EURO 76 hazırlıkları için antrenörleri Vaclav Jezek’in ısrarı ile sürekli penaltı atışı çalışması yapmaktaydı ve bu yüzden Jezek bir grup taraftarla tartışmak zorunda bile kalmıştı. Ne var ki, Çekler finaldeydi ve maç uzatmaya gidiyor sonra da penaltılara kalıyordu.
       Bazı Alman futbolcular penaltı atışını kullanmak dahi istemezken Çekler kendilerinden emin geçiyorlardı her seferinde topun başına. Ve penaltı atışları sonrasında Çekoslovakya Avrupa şampiyonu oluyordu.
       
       8) Don’t Go Home!
       
EURO 88’in açılış maçında Hollanda, S.S.C.B ile oynuyordu. Ruslar Hollanda’yı 1-0 yenince Marco Van Basten belki de “bu takımdan bir şey olmaz” düşüncesiyle ısrarla ülkesine dönmek istiyordu. Johan Cruyff buna izin vermiyordu. İyi ki de vermiyordu; çünkü Van Basten 3 hafta sonra futbol dünyasının ‘süperstar’ı olacaktı.
       
       9) Guinness’in haberi vardır mutlaka
       
Fritz Neuman adlı bir Alman vatandaşı EURO 80’in açılış karşılaşmasında ülkesinin Çekoslovakya ile oynayacağı maçı izlemek için bisikletine atlayıp Frankfurt’tan yola çıkarak tam 850 mil boyunca pedal çevirerek Roma’ya vardığını biliyor muydunuz? Hadi bunu biliyordunuz; peki, Herr Neuman’ın bu işi gerçekleştirdiğinde kaç yaşında olduğunu da biliyor muydunuz? Tam 65 yaşında!
       
       10) Kopyalamak serbest, çok benzetmek yasak!
       
Avrupa Şampiyonaları sonrasında kazanılan kupanın (Henry Delaunay kupası) mülkiyeti kazanan ülkeye değil, UEFA’ya ait oluyor. Yine de UEFA, şampiyona şöyle bir kıyak geçiyormuş: O ülkenin futbol federasyonuna “dilersen bir kopyasını kendine yaptırabilirsin” diyormuş. Ancak bir de şart koşarak: Kopyası, aslının en fazla 4/5’i büyüklüğünde olabilir!
       
 
 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları
Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın
Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları