Home page
Haber Menüsü




 
Global petrol dengesi ve Çin etkisi
Petrol fiyatlarındaki ciddi artışa bakan uzmanlar, dünyadaki tüketime dayalı petrol talebini biraz ihmal ediyorlar. Global arz talep dengesi de pek iç açıcı sonuçlar vermiyor.
İskender Özturanlı
NTV-MSNBC
    31 Mayıs 2004—  Varil başına kırk dolarlara ulaşan ve hatta aşan ham petrol fiyatlarının yüksek seyri, bu kez dünya ekonomisi için yeniden duraklama sinyalleri veriyor. Ancak uzmanlar bu kez tehdidin 1970’li yıllardaki gibi olmadığını çünkü bunun Asya’nın büyümesi ve ABD’nin toparlanmasına ait bir veri olarak kabul etmekteler.  

   
 
       
   
MSNBC News Barış Karcıoğlu: Petrolde 3 Haziran randevusu

MSNBC News İskender Özturanlı: Yoksulluk ve kalkınma bölgesi
MSNBC News İskender Özturanlı: Yerel hayaller için global uyarılar
MSNBC News İskender Özturanlı: Yatırım olur, biz yatırıma gideriz
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Önceleri talep ağırlıklı başlayan bu artış, esas itibariyle arz cephesinde yaşanan siyasal ve askeri kargaşalarla, Ortadoğu’daki petrol nakliyesinin sorunlarından da etkilenmekte. Son bir haftada ise, giderek artan güvenlik problemlerine ve kargaşaya rağmen, Basra ve El Amaya limanlarından sevk edilen petrolün miktarı günde 1.4 milyon varile yükselmiş durumda.
       Ancak burada arzdan öte önemli olan talepteki artış. Kuzey Amerika’da ciddi bir talep artışı söz konusu. ABD bu durumu nasıl göğüsleyecek? ABD bir yandan kendi ekonomik canlanmasına rağmen, sınırlı rafineri kapasitesi, dar nakliye imkanları gibi ciddi sorunlar ile karşı karşıya.
       Öte yandan, ABD’nin Kanada ve Meksika gibi komşu ülke ekonomilerinden gelen “spillover effect” olarak tabir edilen komşuda pişer bize de düşer türü bir talep yakalaması söz konusu. Her iki ülkede de geçtiğimiz yıla oranla petrol talebi 6.2 ve 6.9 artmış.
       Geçtiğimiz yıl, enteresan bir talep artışı da AB’nin dört büyük ekonomisiden gelmiş durumda. Ekonomik durgunluğa rağmen, buralarda özellikle dizel yakıtına gelen yoğun talep ile normal olmayan bir artış yaşanmış.
       
PETROLDE ÇİN ETKİSİ
       Gelelim Çin’e. Çin’in ne kadar büyüdüğü malum. 2004 yılında Çin büyümede iki haneli rakamlara gidiyor. International Institute of Finance’nin, Asya Kalkınma Bankası (ADB) toplantılarında sunulan Asya raporuna göre, 2004 yılının ilk çeyreğinde yüzde 11 büyüyen bir ekonomi var. Ben oradayken ağızdan ağıza konuşulan gayrı resmi büyüme rakamı 2004 için yüzde 15 gibi inanılmaz rakamlara ulaşmıştı.
       Böyle bir büyüme uzun yıllardır hiç bir ülkeye nasip olmayan inanılmaz bir oran, gerçekten. Çinli yetkililer bu aşırı ısınmış ekonominin mutlak surette soğutulacağı konusunda ısrarlı ve kararlı görünüyorlar.
       Şimdiden inşaaat izinleri, ek tesis ve fabrika yapımına çeşitli sınırlamalar getirilmiş durumda. Tesislerini büyütmek isteyen bir kuruluş geçtiğimiz hafta içerisinde yerel otoriteden izin almasına rağmen merkezi Çin hükümeti tarafından soruşturmaya uğradı.
       Bu kadar büyüyen ekonominin hem üretim hem de tüketim anlamında gerçekten çift taraflı bir enerji ihtiyacı yaşaması doğal.

       Çin’in global enerji dengesini tehdit edeeek kadar muazam ölçekte temel maddeler ve enerji ihtiyacı giderek artıyor. Bildiğiniz gibi Çin’de, çelik ve aliminyum, plastik gibi petrol türevi olan ürünlerin kullanıldığı büyük yatırımlar var. Öte yandan Çin hem bu tesisleri çalıştırmak için hem de giderek büyüyen kentlerindeki nüfusunun yaşamasını sağlamak için, sürekli enerji santrali yapmak zorunda.
       1994 yılında net bir petrol ithalatçısı haline gelen Çin geçen bu on yıllık sürede ABD ve Japonya’nın ardından en çok petrol ithal eden ülke konumuna gelmiş. Günde altı milyon varil ile Japonya’yı da geride bırakmak üzere çünkü altı milyon varilin üzerine bir 2 milyon varil daha eklenecek. Beklenti böyle.
       Çin, Hindistan, Güney Kore ve Tayvan büyüyen endüstriyel ekonomilerinin yarattığı orta sınıflar ve zenginleşen yeni tüketici kitlesi ile dünya enerji dengesini ve petrol ihtiyacını önemli ölçüde kemiriyor.
       Bu ülkelerde giderek zenginleşen ciddi bir orta sınıf oluşmuş durumda, bu kentli orta sınıf artık giderek büyüyen yeni evlerinin ısınmasından, artan günlük uçak seyahatlerinden, ilk kez yaşadıkları araba kullanımı gibi nispi lüksleriyle artan petrol tüketimini körüklemekteler.
       
GLOBAL KEHANET
       Petrol fiyatlarındaki ciddi artışa bakan uzmanlar, dünyadaki tüketime dayalı bu petrol talebini biraz ihmal ediyorlar. Global arz talep dengesi de pek iç açıcı sonuçlar vermiyor üstelik.
       Geçtiğimiz on yıl içinde, ham petrol rezervleri yüzde 4 artarken, petrol tüketimi yüzde 12,5 arttı. 1990’lı yıllardan itibaren dünyada günlük petrol üretimi 75.5 milyon gün/varil. Bu oran dünyanın 13 günlük rezerv tüketimi için, 1 milyar varil petrol rezerv tedarik etmesi gerekliliğinin altını çiziyor. Bunun anlamı, 90’lı yıllardan itibaren keşfedilen petrol rezervlerinin büyüklüğü 37 milyar varile eş iken, aynı dönemde petrol tüketimine bakacak olursak 235 milyar varil olduğudur.
       Sadece OPEC arzı açısından değil de talep merkezli bir bakışla yükselen petrol fiyatlarını böyle yorumlamak mümkün.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları