|
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
Perşembe günü Denktaş ve Papadopulos Adada masaya oturacaklar... 22 Marta kadar Annan Planı üzerinde her konuda uzlaşmaya çalışacaklar. Görünen o ki, önemli hiç bir konuda uzlaşamayacaklar... Eleştirmemek lazım... Bugüne kadar yaşananları ve taraflar arasındaki görüş ayrılıklarının derinliğini düşünürseniz, uzlaşmak zaten neredeyse imkansız gibi... Üstelik her iki liderin de kafasında 22sine kadar uzlaşamasak da masadan kaçmış olmayacağız, Ankara ve Atina devreye girecek garantisi var. Ayrıca her iki lider de atılacak adımların, verilecek tavizlerin sorumluluğunu Ankara ve Atinaya bırakmak, onlarla paylaşmak isteyeceklerdir. Bu da doğal... Siyaseten anlaşılır bir tavır... NE KADAR AZ SORUN O KADAR ÇOK ÇÖZÜM Denktaş ve Papadopulostan beklenen 22 Marta kadar uzlaşamadıkları sorunları ve tarafların çözüm önerilerini net biçimde ortaya koymak. Tabii burda önemli olan, sorun sayısının mümkün olduğu kadar azaltılması... Çünkü Ankara ve Atina ne kadar az sorun üzerinde müzakere ederlerse, o kadar çok çözüm bulabilirler. Denktaş ve Papadopulosın uzlaşamadığı, Ankara ile Atinanın çözüm bulamadığı her sorun, Annanın insafına kalacaktır, unutmamak lazım... Üstelik referandum da güvence değil... Annanın beğenmediğimiz çözümlerini referandumda reddederiz diye düşünen yanılır. Çünkü referandumda hayır diyecek tarafı ağır faturaların beklediğini unutmamak lazım... EGEDE ÇÖZÜME HAZIRLIK Ankara ile Atinanın özellikle 22-29 Mart tarihleri arasında yapacağı müzakerelerin atmosferi çok önemli... Çünkü her iki başkenti bu yılın ilerleyen aylarında daha önemli bir görüşme süreci bekliyor; Ege sorunu... İstemezlerin Kıbrısı verin, ardından Egeyi masaya getirecekler tahrikleri tam bir çarpıtma... Ege sorunu masaya gelmeyecek, zaten çoktandır masada. AB yolunun Türkiyeye açıldığı 1999 Helsinki Zirvesi sonuç bildirgesine bakılırsa, Ege sorununun o gün masaya konduğu görülür. Helsinki Zirvesinde Ege sorununun 2004 yılı sonuna kadar çözülmemesi durumunda, konunun Lahey Adalet Divanına götürülmesinin gündeme gelebileceği karara bağlanmış, Türkiyede buna hayır dememişti... Yani zımnen de olsa Türkiye 2004 sonuna kadar Ege sorunu çözülmezse Lahey Adalet Divanına gitmeyi kabul etmişti. Bu nedenle de yaklaşık iki yıldır Ankara ve Atina arasında sessiz ve derinden istikşafi görüşmeler sürdürülüyor. New York görüşmelerinin yıldızı Dışişleri Müsteşarı Uğur Ziyalin Türkiye adına yürüttüğü görüşmeler, adından da anlaşılacağı gibi istikşafi, yani keşif amaçlı. Sorunların ve çözümlerin ne olduğu tüm ayrıntılarıyla ele alındı. Tarafların bilgi sızdırmamaya çalıştığı ve bunda da büyük oranda başarılı olduğu görüşmelerde çok ciddi biçimde yol alındığı bilgisi geliyor... Zaman zaman Yunan basınına sızan bilgilerin de teyit ettiği gibi, sorunların büyük bölümüne, Yunan meslektaşlarımıza göre yüzde 80ine çözüm bulundu, uzlaşma sağlandı. Yani bir aksilik olmazsa Ege sorunu, belki de Kıbrıs sorunundan çok daha kolay çözülecek.... Bu havanın bozulmaması için Kıbrıs müzakereleri sırasında Ankara-Atina ilişkileri gerilmemeli, zedelenmemeli... Rüya gibi görünüyor ama eğer becerilebilirse 2005 yılına, Kıbrıs ve Ege sorunları çözülmüş olarak girme imkanı var. Sürece dahil olacak tüm siyasetçilerin unutmaması gereken bu. Tarihe sorun çözenler olarak geçmek mümkün... Her iki taraftaki muhaliflerin feryatları bunun en iyi göstergesi değil mi? Ümit SEZGİN / NTV - CNBC-e Ankara Haber Müdürü | ||||
Kıbrıs'ta evlenip de bekar kalmak Pirsiz gazeller sıradan geceler Ankara'da mesaj düellosu On günde on rapordan bir çözüm!.. Kutlu-Dinçer ikilisi yanyana oynar mı? Denktaş mücadeleye Ankara'dan başladı Kıbrıs'ta tam da Ankara'nın istediği oldu! |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||