|
|
Hakan Yaman: Hülya Avşar neden markaymış? Hakan Yaman: Siz, böyle mi güven sağlayacaksınız? Hakan Yaman: John Nash'i elimden nasıl kaçırdım ? Hakan Yaman: Eski köye yeni e-devlet... |
|||
Test çalışmaları sürüyor. Kısacası un, şeker, yağ hepsi var. Sıra helvayı yapmaya geldi. Bu projede bir tek eksiğimiz var; o da fırlatma üssü. Bununla ilgili çalışmalara başladık. Bu üs veya merkez için Alanya veya Antakyayı düşünüyoruz. Eş zamanlı olarak da fırlatma araçları ve uydular tamamlanabilirse, en erken 2010da projemizi gerçekleştirebiliriz
Yapımı düşünülen roket, Fransızların Ariane roketinin bir benzeri olacak YORUMLARA KANMAYIN Şimdi adım gibi eminim, içimizden bazı mızmızlar çıkıp Kardeşim, adam Marsa gidiyor be! 2010 yılına kim öle kim kala diyecekler. Bunların hepsi boş ve bölücü yorumlardır, lütfen siz kanmayın. Ben uzay projemize çok olumlu bakıyorum. Hatta bu pozitif enerjiyle oturup roket projesinin hangi aşamalardan geçeceğini bile hayal etmeye çalıştım. İşte milli roketimizin olası yol haritası: Roketin merkez üssü Antakya seçildi; ama daha ikinci ayda Suriye basını roketi kendi toprakları içinde gösteren bir harita yayımlayınca proje acilen Alanyaya kaydırıldı. Alanyaya taşındıktan sonra proje takviminde büyük gecikmeler yaşandı. Aslında bahar aylarına kadar çalışmalar iyi gidiyordu, ama ilçede turist sezonunun açılmasıyla birlikte ekipte disiplinsiz davranışlar da arttı. Bazı ekip üyeleri, diskoda tanıştıkları turist bayanları gece yarısından sonra gizlice üsse getirmeye başladılar. Bir bilim adamı, 18 yaşından küçük bir Alman kızı rokette alıkoymaktan hapse düşünce, yönetim turistler gidene kadar çalışmalara ara vermek zorunda kaldı. Roketin saklandığı hangarın bekçisi Şerif, uzaya giden ilk Türk olma tehlikesi atlattı. Gece canı sıkılınca rokete girerek kontrolleri kurcalamaya başlayan bekçi, ateşleme düğmesine bastı, ama mekanizma tutukluk yapınca kurtuldu. Şerif ilk sorgusunda, Kafam haplıydı, ne yaptığımı bilmiyordum dedi. Rokete verilecek isimle ilgili kamuoyunda sert tartışmalar yaşanıyor. Cep telefonlarından THKya mesaj çeken halk rokete Bayhan adının verilmesini istedi. Mehmet Ağarın desteklediği bir grup ise Fransız roketi Arianeı örnek gösterip Dede Korkut isminde ısrar etti. Araya giren Tayyip Erdoğan, konunun Annan plânı kapsamında çözülmesi için düğmeye bastı. Denktaş ise yaptığı açıklamada, roketin isimsiz fırlatılmasının en doğru çözüm(süzlük) olacağını savundu. Kurumun, fırlatma günü kesmek için satın aldığı dana kaçarak laboratuvarı birbirine kattı. Bir ara rokete de giren dana, projeyi incelemek için ülkemizi ziyaret eden ve rodeo deneyimi olan bir Amerikalı uzay bilimcisinin attığı kementle yakalandı. Çabasına karşılık danayı kesme onuru Amerikalıya verildi. Misafir bilim adamının öneriyi sinirlenerek geri çevirmesi ekipte şaşkınlıkla karşılandı. Bu çirkin davranış, Amerikalının çiğliğine ve küstahlığına verildi. Fırlatma öncesi yapılan son kontrolde rokette yeterli yakıt olmadığı anlaşıldı. THK yetkilileri, yeni ihale kanunu nedeniyle yakıt alımı yapamadıklarını itiraf ettiler. Projenin aksamaması için ekip üyeleri aralarında para toplayarak rokete yakıt takviyesi yaptılar. Bu sırada iki bayan görevlinin, kendilerine düğünlerinde takılan altınları bozdurması karşısında ekip duygusal anlar yaşadı. Uzaylılarla temas kurulabileceği ihtimalini de dikkate alan THK yönetimi, rokete ülkemizi tanıtan nesneler koyulmasını önerdi. İçinde, Türk bayrağı, bir meyve yanardöneri, yarım kilo çemensiz pastırma (tütünlük!), tadımlık sultan lokumu ve bir de tespih bulunan tanıtım kutusu, koku yaptığı gerekçesiyle son anda roketten çıkarıldı. Ateşlemeden beş dakika sonra roketin önü bahşiş isteyen çıplak ayaklı çocuklar tarafından kesildi. Çocukların bu teknolojiye nasıl ulaştıklarının araştırılması için THK bir benchmark (rakip karşılaştırması) çalışması başlattı. Roketin başarıyla fırlatılmasını kutlamak için havaya ateş eden şehir magandası, balkondan bakan üç kişiyi ve roketin sağ motorunu vurdu. Yapılan incelemede insanlarda ve rokette hasarın büyük olmadığı anlaşıldı. Olay karakolda tatlıya bağlandı. Roketle temas kesildi. Yeryüzünden 20 kilometre yukarıda radardan kaybolan roketi, oto hırsızlarının çalıp Karagümrükte bir kaportacıda dağıttıkları dedikodusu ortaya yayıldı. İstanbul Valisi, olayı halkın ihmaline bağladı. Roketle nihayet bağlantı kuruldu. Yaşanan sorunun, işgüzar bir yer kontrol görevlisinin tasarruf için roketin elektriklerini kesmesinden kaynaklandığı belirlendi. Temas kurulamayan bir saat içinde uzay aracımızın, Marstan Dünya istikametine gitmekte olan ve NASAya ait bir mekikle çarpışma tehlikesi atlattığı da ortaya çıktı. Ayrıntıların belli olması için roketin yurda döndükten sonra takometresi incelenecek Kim ne derse desin, ben bu projeye yürekten inanıyorum. Eğer Allahtan bir mani çıkmaz da en erken 2010da bu projemiz gerçekleşirse, örneğin 2040 veya 2050de uzaya neden bir de Türk mekiği göndermeyelim?... | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||