On günde on rapordan bir çözüm!..

Yazara e-mail göndermek için fotoğrafa tıklayınız.

Dışişleri’nin, Genelkurmay’ın, 4 kuvvet komutanlığının, Baba Denktaş’ın, oğul Denktaş’ın, Talat’ın ayrı ayrı Kıbrıs planları var. Sezer’i de katarsanız 10 ayrı çalışma oluyor.

Ankara
NTV-MSNBC


13 Ocak 2003— 23 Ocak MGK toplantısında bu on çalışmadan tek bir çözüm planı çıkartılacak. Sonra da bu çözüm önce Annan’a ardından Rumlara kabul ettirilecek... İster “amin” deyin ister “veleddalin amin!”


		Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında • Gölcük’te kaza: 6 asker şehit oldu • Erdoğan ile Başbuğ her hafta görüşecek • Baykal’dan kuvvetler ayrılığı uyarısı • Dink cinayetindeki suistimaller bu kitapta

			Kıbrıs’ta hükümetin, çözüm hedefli kurulması iyiye işaret. Umutlanabiliriz... Denktaş “Annan Planı masada mı?” sorusuna “sayılır” cevabını verdi. “Hayır” demedi, buna da şükredebiliriz. Hepsi bu... Diğer gelişmelere bakınca Kıbrıs’ta çözüm yine çook uzak görünüyor... Demeçler, kararlılık açıklamaları, basın toplantısı mesajları sizi yanıltmasın... Ne başta Hükümet olmak üzere çözüm yanlılarının “direnecek gücü” kaldı, ne de başta Denktaş olmak üzere “çözüme hayır” diyenlerin inadı kırıldı. Birbirimizi ve kendimizi kandırıyoruz... HER KAFADAN AYRI SES “Tam mutabakat var” sözlerinin temenniden öteye geçmediği, “etle-kemik gibiyiz” açıklamasının tek yanlı olduğu çabuk anlaşıldı. Manzara iddia edildiği gibi toz pembe değil. Temel sorun her kafadan bir ses, her karargahtan ayrı bir çözüm önerisi çıkması. 23 Ocak’taki MGK toplantısında masaya neredeyse on ayrı çözüm planı önerisi gelecek... Başbakan’ın önünde Dışişleri’nin aylardır hazırladığı plan yeralacak. Hemen karşısında Org. Özkök’ün önünde Genelkurmay karargahının hazırladığı plan masanın üzerine konacak. Org. Özkök’ün yanında oturan dört kuvvet komutanının kendi karargahlarında hazırlanan planlar da önlerinde olacak. Cumhurbaşkanı Sezer’in önünde yazılı bir belge olacak mı, belli değil ama son zirvedeki “Güzelyurt’un tarihi önemi var kaptırmayalım” türünden çıkışlarına bakılırsa, en azından O’nun da kafasında bir plan olduğu belli... Böylece Ankara ayağında 7 ayrı plan ediyor. Lefkoşa ayağı farklı mı sanki?... Cumhurbaşkanı Denktaş’ın kafasında, hala “masada” demeye dilinin varmadığı Annan Planı’nın neredeyse her satırına itiraz eden bir plan olduğu açık. Başbakan Mehmet Ali Talat’ın, bıraksanız Annan Planı’na rahmet okutacak, neredeyse “Rumlar ne istiyorsa veririz” başlıklı planını da unutmamak lazım. Piyangodan çıkan dışişleri bakanlığı koltuğuna keyifle kurulan Serdar Denktaş’ın babasıyla ortağı arasında kalmışlığıyla ortaya nasıl bir plan koyacağıysa muamma... 7 Ankara’dan, 3 Lefkoşa’dan etti mi size 10 ayrı çözüm planı. Buyrun, kim çıkarsa çıksın işin içinden... MGK ZORLU GEÇECEK Pekii bu MGK’dan tek bir çözüm önerisi çıkar mı? Çıkar çıkmasına da şartları var: Öncelikle Başbakan Erdoğan’ın çok güçlü ve kararlı durması gerekiyor. Yetki ve sorumluluğun Hükümet’te olduğunu hem unutmamalı, hem unutturmamalı. “Tam mutabakat sağlanamadığı” durumlarda tüm siyasi riskleri üstlenerek “Hükümet böyle istiyor” diyebilmeli... Cumhurbaşkanı Sezer bu kadar farklı görüşün olduğu bir ortamda “Tam mutabakat, oy birliği” diye tutturursa, çözümün hiç bir şansı kalmaz. Sezer, oy çokluğuyla, yani katılanların önemli bölümünün mutabık kaldığı konularda “evet” diyebilmeli. Bir büyük görev de Org. Özkök’e düşüyor. Genelkurmay Başkanı, MGK toplantısı öncesinde, kuvvet komutanlıklarında ayrı ayrı hazırlanan planların Genelkurmay karargahında tek bir plana indirgenmesini sağlayabilirse, sonuç alıcı olacaktır. Hem asker adına tek seslilik sağlanacak hem de çözüm önerisi daha işlevsel olacaktır. İYİMSER OLMAK ZOR İzin verirseniz, genel eğilimimin aksine bu kez karamsar olduğumu söylemeliyim. İki nedenle... Bir, yukarda saydığım şartların yerine gelemeyeceğini, bu nedenle MGK’dan anlamlı bir çözüm planı çıkamayacağını düşünüyorum. İki, MGK’dan çıkacak Annan Planı’nı büyük oranda reddeden planın, önce BM Genel Sekreteri Annan tarafından kabul edilmeyeceğini, bu mümkün olsa bile Rumların hiç bir şekilde imzaya yanaşmayacağını düşünüyorum. İşte bu nedenlerle Kıbrıs için Mayıs 2004’e kadar çözüm umudu taşımıyorum. Rumların Mayıs ayında tek taraflı üyeliği garantiye almış olması umutsuzluğumu katmerleştiriyor. Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün Türk tarafının isteği olmadığına AB’yi ikna edebilirsek, Türkiye’nin tarih almasının önü kapatılmayabilir. Bunun için de MGK’dan çıkacak Türk tarafının planının ikna edici olması gerekiyor. Yani bugüne kadar Denktaş’ın masaya koyduğu “örtük biçimde çözümsüzlüğü hedefleyen” değil, “açıkca çözümü hedefleyen” bir plan koymalıyız. Ki hiç umudum yok... Ha sahi, hani MGK istişari kurul haline gelmişti? Ümit SEZGİN / NTV - CNBC-e Ankara Haber Müdürü



		Kutlu-Dinçer ikilisi yanyana oynar mı? Denktaş mücadeleye Ankara'dan başladı Kıbrıs'ta tam da Ankara'nın istediği oldu! Soruşturma komisyonlarının önündeki iki risk Mesaj alındı, saflar belirlendi... Yeni Kürt politikası ve KADEK'in değişimi Güvensizlik kaynaklı muhalefet ve AKP inadı

	NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u

	Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz? hayır 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 kesinlikle

NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
• Microsoft Internet Explorer
• Windows Media Player kullanın