Home page
Haber Menüsü


9 Eylül haftasının kitapları
Bir yanda, sürükleyici romanlar arasından öne çıkan ve romanı da, Louis Malle’in unutulmaz filmi kadar tat veren ‘Zazie Metroda’, diğer yanda 150 fotoğraf ve belgeyle, ‘kendi tarihini değiştiren bir halkı’ anlatan Nicholas Werth’in kitabı.
NTV-MSNBC
    9 Eylül 2003 —  Nicholas Werth, hem o inanılmaz adalet ve özgürlük umuduna, hem de yalancı söylencelere ışık tutuyor. 1917 yılının, “Büyük Ekim Devrimi”nin gölgelerini belleğin duvarlarına yansıtıyor.Tarihin ilk sosyalist devriminin gölge oyununa hoşgeldiniz.  

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 


       
1917 RUS DEVRİMİ
       
Nicholas Werth
       
       Savaş yüzünden dağılmış, siyasi karışıklıklardan zayıflamış Rusya yavaş yavaş karanlıklara gömülüyordu. İmparatorluğun başkenti soğuğa ve açlığa boyun eğmişti. İşte tam o sırada Devrim patlak verdi.
       Çar II. Nikolay tahttan indirildi. İşçiler, köylüler ve askerler harekete geçtiler. Birkaç ay sonra, bir azınlığın elde ettiği başarının sonucunda Lenin’in Bolşevik Partisi kuruldu ve 26 Ekim’de “proletarya diktatörlüğü” başladı.
       Nicolas Werth, canlı ve apaçık bir anlatımla o inanılmaz adalet ve özgürlük umuduna, buna karşılık yalancı söylencelere ışık tutuyor. 1917 yılının, “Büyük Ekim Devrimi”nin gölgelerini belleğin duvarlarına yansıtıyor.
       Tarihin ilk sosyalist devriminin gölge oyununa hoşgeldiniz.
       
       Yapı Kredi Yayınları, 160 sf.
       Çeviren: Esra Özdoğan
       Dizi: Genel Kültür-14
       


       
ZAZIE METRODA
       
Raymond Queneau
       
        Raymond Queneau yirminci yüzyıl Fransız yazınının en ilginç ozan ve romancılarından biridir. Yıllar yılı, her yeni şiir kitabı, her yeni romanı yeni bir şeyler getirmiş, şaşırtmış coşturmuş, alıp götürmüştür.
       Ama yeniliği de, şaşırtıcılığı da, coşturuculuğu da, sürükleyiciliği de öncelikle yalınlığındadır. Queneau, en azından görünüşte, şiirlerini ve romanlarını günlük yaşamdan, günlük dilden, sıradan insanlardan, büyük ya da küçük kentin sıradan sokaklarından çıkarır.
       1959’da bir yazın olayı olarak karşılanan ‘Zazie Metroda’, belki de onun kendine özgü yaratıcılığının doruğunu oluşturur.
       Paris’e gelip de grev yüzünden metroya binemeyen uyanık mı uyanık bir küçük kızın, iki günlük serüveni çevresinde birçok kişinin birbiriyle kesişen, ama sıradanlığı ölçüsünde ilginç serüveni roman boyunca şiirsellikle dolup taşan bir gülmece evreninde yaşatır bizi, kaynağını günlük halk dilinden alan benzersiz bir dil şöleni oluşturur.
       Ayrıca, Queneau’nun tüm yapıtlarında olduğu gibi, ‘Zazie Metroda’nın yalınlığı yavaş yavaş bulgulanacak bir derinliğin görünür yüzü olduğunu belirtmek gerekir.
       
       Sel Yayıncılık, 164 sf.
       Fransızca’dan Çeviren: Tahsin Yücel
       Tür: Roman
       


       
FREUD’A NE YAPTIK DA ÇOCUKLARIMIZ BÖYLE OLDU?
       
Catherine Mathelin
       
       20. yüzyıl, çocuk haklarının ilanına tanık oldu; çocukluğun tanımı değişti. Üstelik Mayıs 1968’de “yasaklamanın yasaklanması” anlayışı da ortaya çıkmıştı.
       Ana babalar bu köklü değişimler karşısında şaşkınlığa düştü. Çoğu itaat anlayışıyla yetiştirilmişti. Şimdi çocuklarını nasıl yetiştireceklerdi?
       Artık her şeyi yeni baştan düşünmeleri gerekiyordu. Çocuklarına her konuda kendilerine eşitmiş gibi davrandılar. Onları kendileriyle bir tutmaları kadar, bizzat kendilerinin çocuklaşması da sorunlar yarattı.
       Hiçbir şey çocuk gibi davranan bir ana baba kadar güven sarsıcı olamazdı. Çünkü çocuklar yetişkinlerden kendilerine yol göstermelerini bekler ve örneklere gereksinim duyarlar.
       Neyi yapıp neyi yapamayacağı konusundaki sınırların eksikliği çocuğu şaşkına çevirir. Oysa çocuk en başta güvence aramaktadır; “Merak etme canım, her şeyi isteyebilirsin. Ben tehlikeli olanı yapmana izin vermemek için buradayım” diyen bir ana babaya gereksinimi vardır.
       Psikanalist Catherine Mathelin, bu kitabında bütün bunlardan yola çıkarak yapay bir mutluluk arayışı içinde olan iki “modern” aileyi hayali bir sahnede kurguluyor: Kıskançlık, otorite ve zorbalık, boşanma, üvey ana babalar, tek başına çocuk büyütmenin sorunları, erken ergenlik, önemsenmeyen önemli yanlışlar. Ana babalar çok yararlı notlar…
       
       Kitap Yayınevi, 144 sf.
       Çeviren: Elâ Güntekin
       Dizi: İnsan ve Toplum-11
       


       
AİLE SIRLARI (THE CORRECTIONS)
       
Jonathan Franzen
       
       Yazar “Aile Sırları” adlı romanında birbirlerinden kopmuş bir ailenin yaşamında geçmişteki hataların hesaplaşmasını işliyor.
       Gençliğinde, William Gaddis ve Thomas Pynchon’un eserlerinin onu çok etkilediğini söyleyen Franzen, çok duyarlı geleneksel bir anlatım biçimi yansıtmaya çalıştığını, edebi ama aynı zamanda eğlendirici bir öykü yazarak okurlarına ulaşmak istediğini, hem avangard, hem de sıradan okuyucuya hitap eden bir kitap yazdığını belirtiyor.
       Komik ve trajik olayları bir uyum içinde birbirine karışması, romanın beş kahramanının -Alfred ve Enid Lombert ile yetişkin çocukları Gary, Deniz ve Chip- zamanımızın kişisel ve sosyal acılarını birbirinden çok farklı bir biçimde algılamaları, kitabın her sayfasında çok canlı bir anlatımla ifade edilir.
       Ortabatı Demiryolları’ndaki bölüm başkanı görevinden emekli olan mühendis Alfred, hoşgörüden yoksun çok dürüst bir adamdır, ama Parkinson hastalığına yakalanmış ve yavaş yavaş bunmaya başlamıştır.
       Evkadını olan karısı Enid garip bir kadındır. Hem erdemli ve fedakar, hem de her şeyi demir bir pençeyle kontrol etmeye çalışırken bir yandan da kendi sorunlarıyla boğuşmaktadır. Çocuklarının her birinin ise ayrı sorunları vardır.
       “Kişisel gelişime odaklanan bir kültür içinde yaşıyoruz”, diyor Franzen. “Sürekli kendimizi düzeltmeye çalışıyoruz. Özellikle benim kuşağım, ebeveynlerimizin yaptığı birçok hatayı düzeltmek istiyor. Alfred ile Enid’in evliliği gibi bir yaşantıyı hiç kimsenin istemeyeceğini sanıyorum. Aynı zamanda bizim kuşağımız Alfred ile Enid’in savunmaya çalıştığı bazı şeylerin yokluğunu hissetmektedir.”
       Chicago yakınlarında 1959 yılında doğan Jonathan Franzen, St. Louis’in Missouri, Webster Groves Kasabası’nda büyüdü. Swarthmore More Koleji’nden 1981 yılında mezun olduktan sonra Fulbright bursuyla Berlin’de Açıköğretim Üniversitesi’ne devam etti.
       Bir süre de Harvard Üniveristesi Yeryüzü ve Uzay Bilimleri Bölümü sismoloji laboratuvarında çalıştı. “The Twenty-Seventh City” (1988), “Strong Motion” (1992) ve “The Corrections” (Aile Sırları, 2001) adlı üç romanının yanı sıra makalelerini “How to Be Alone” (2002) adı altında yayımladı.
       Franzen, 1988 yılında Whiting Yazarlar Ödülü’nü, 1996’da Guggenheim Bursu’nu, 2000 yılında Amerikan Akademisi Berlin Ödülü’nü ve “Aile Sırları” romanıyla da Ulusal Kitap Ödülü’nü kazandı.
       
       Altın Kitaplar, 591 sf.
       Çeviren: Füsun Doruker
       


       
KU(R)ŞUN LEZZETİ
       
Kıs(s)a Roman
       Selçuk Altun
       
       İşinden, sığ çevresinden ve anılarından kaçan bankacı bir Beyoğlu arka sokağına sığınmıştı. Mutluluğa ulaşmak üzereyken bu kez iblisle karşılaşacak...
       Hazırlıksız bir ülkedeki ulusal gazetelerin beşte üçünü ele geçiren aileye o ülkenin kaçta kaçı direnebilir ki?
       
       Sel Yayıncılık, 162 sf.
       Tür: Roman
       


       
AB TAM ÜYELİĞİNİN TÜRKİYE VATANDAŞLARINA SAĞLAYACAĞI FAYDALAR
       
İKV
       
       İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV),Avrupa Ufukları Programı kapsamında desteklenen Katılım Sürecinde AB-Türkiye Seminerleri projesi çerçevesinde, AB’nin mali katkısı ile gerçekleştirilen ‘AB Tam Üyeliğinin Türkiye Vatandaşlarına Sağlayacağı Faydalar’ı yayımladı.
       Türkiye’de bu konularda bilgi edinmek isteyen herkes için kaynak bir kitap niteliğinde.
       AB üyeliğinin Türkiye vatandaşlarına getirilerini basit bir dille, teknik ifadelerden kaçınarak anlatan bir el kitabı olma özelliğini taşıyor.
       Çalışma, temel hal ve özgürlükler, iş ve çalışma hayatı, tarım, tüketici hakları, altyapı, çevre ve eğitim olmak üzere 7 ana bölümden oluşuyor.
       


       
MAVİ UFUKLAR
       
Wilbur Smith
       
       Genç Kuşak Courtney’ler, Afrika’nın güneyini sahiplenmeye karar verirler. Ünlü “Haramiler Yolu”nda başlayan heyecanlı ve tehlikeli yolculuk onları savaşçı kabilelerin ve vahşi hayvanların bulunduğu el değmemiş güzelliklere kaplı yabanıl topraklara götürür.
       “Mavi Ufuklar” Wilbur Smith’in bir devam romanı. “Courtney Dizisi”nin devamı olan “Mavi Ufuklar” denizcilikleriyle ünlenmiş Courtney sülalesinin her türlü gerilim ve heyecanın yaşandığı maceralarını anlatıyor.
       Yazarın “Courtney Dizisi” altında kaleme aldığı diğer kitapları şöyle: “Bencil”, “Fırtına”, “Bir Serçe Düştü”, “Alev Kıyıları”, “Hükmedenler”, “Gazap”, “Şimdi Ölmek Zamanı”, “Tuzak”, “Yırtıcı Kuş”, “Muson Yağmurları”.
       
       Altın Kitaplar, 703 sf.
       Çeviren: Canan Kim
       Tür: Roman
       


       
NEREYE GİTTİ BU ÜLKÜCÜLER?
       
45 Röportaj-376 Mektup
       
Ruşen Çakır
       
       Ruşen Çakır’ın, Vatan gazetesinde yayımlanan “Nereye Gitti Bu Ülkücüler?” başlıklı 19 günlük yazı dizisi ülkücüler arasında büyük yankı uyandırdı. Ülkücü olmayan kesimlerden de geniş ilgi gördü.
       Kitap iki ana bölümden oluşuyor. Birinci bölümde ülkücü hareketin liderleri, önde gelen kadroları, aydınları ve bu hareketi yakından izleyen uzmanlarla yapılmış 45 röportaj var: Koray Aydın, Ramiz Ongun, Ümit Özdağ, Muharrem Şemsek, Ozan Arif, Muhsin Yazıcıoğlu, Mehmet Gül, Tuğrul Türkeş, Namık Kemal Zeybek, Musa Serdar Çelebi, Sadi Somuncuoğlu, Esat Öz, Ali Güngör, Yılma Durak, Meral Akşener, Cemal Enginyurt, Atilla Kaya, Azmi Karamahmutoğlu, Ömer Lütfü Mete, Ahmet Turan Alkan, Süleyman Seyfi Öğün, Tanıl Bora, Kemal Can...
       İkinci bölümdeyse, Türkiye’nin dört bir köşesindeki ülkücüler tarafından yollanmış 376 mektup yer alıyor. Bu röportajlar ve özellikle de mektuplar, ülkücü hareketin otuz yılı aşkın tarihinin belki de en ciddi krizini yaşadığını gözler önüne seriyor.
       3 Kasım 2002 seçimleri sonrası şaşkın, üzgün, hayal kırıklığına uğramış, yılgın ve yorgun ülkücüler derin bir sessizliğe gömüldü. Kimileri 12 Ekim 2003 tarihinde yapılacak olan MHP 7. Kongresi’ni, yeniden toparlanma umudu olarak görürken, “yoksa bu iş bitiyor mu?” diye soranlar da çıktı. İşte böyle kararsız bir ortamda hazırlanmış olan ‘Nereye Gitti Bu Ülkücüler?’ sadece ülkücülerin değil, Türkiye’nin yakın siyasal geleceği hakkında da önemli ipuçları veriyor.
       
       Metis Yayınları, 184 sf.
       


       
Q’NUN KİTABI
       
Jonathan Raab
       
       Ülkenin en iyi satan kitapları arasına giren ‘The Overseer’ adlı gerilim romanıyla, Jonathan Rabb, şaşırtıcı bir hayal gücü ve tarih anlayışı yaratmıştır.
       Küçük Asya (VI.Yüzyıl):
       Erken devir Hristiyan kilisesi’yle yüzyıllarca çatışan sapkın Manichaeanlar, tarih kayıtlarından silinirler.
       Bosna (1992):
       Amerika’lı genç rahip adayı Ian Pearse, bu korkunç savaş sırasında dini inançlarını sınarken, Petra adlı Hırvat bir kadınla yaşadığı coşkulu ilişki sonucunda umutsuzluğundan kurtulur.
       Günümüz Roma’sı:
       Şimdi Vatikan Kütüphanesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışan Rahip Pearse, Vatikan’lı bir rahibin esrarengiz ölümünden ve diğer bir rahibin ortadan kaybolmasından sonra, eski çağlardan kalma bir dizi belge elde eder.
       Belgenin içeriğini merak ettiği için de, Roma’da yaşayan eski bir arkadaşına bunun çevirisini yaptırır. Belgenin ustaca kodlanmış harflerden oluşan ve yazılı ana metni hiçbir zaman bulunamayan “Mükemmel Işık” adlı bir Manichaean duası içerdiğini öğrenince, çok şaşırır.
       Hıristiyan kilisesi’nin ilk devirlerinde, bağnaz inançlar güden ve çok iyi organize olarak gizli bir örgüt kuran Manichaeanlar, kilise tarafından dışlandıktan sonra varlıklarını yitirmişlerdir. Ama yeni bulunan bu dizi belge, dünyayı sarsabilecek bir tarihin, uzun süredir uyuduğu sanılan bir topluluğun, yüzyıllardır dikkatle düzenlenen çok gelişmiş gizli bir planın ve hatta daha da önemlisi, “büyük uyanış” şeklinde belirtilen bir kavramın varlığını kanıtlamaktadır.
       Papa, ani bir hastalık sonucunda öldüğünde, Vatikan güvenliği, bu belgeyi Pearse’den zorla almak ister; ardından, duanın çevirisini yapan kadın kaçırılınca, Pearse “büyük uyanış” ın yalnızca akademik bir kavram olmadığını, ama bunun çok gerçek ve tehlikeli bir şey olduğunu farkeder.
       Arkadaşının yaşamı da tehlikede olan Pearse’in, gizli topluluk Manichaeanlar’la ilgili ana belgeyi bulması gerekmektedir. Vatikan’dan Yunanistan’a giden ve oradan Bosna’ya geri dönen Pearse, bulduğu diğer belgelerde yer alan ve yüzyıllardır bir Manichaean tarikatından diğerine geçen şifreli mesajlarla kodlamaları çözmek zorundadır.
       Bu arada, aklından hiç çıkarmadığı, hırslı, kararlı Hırvat kadını Petra’yla yeniden buluşur. Yüzyıllar boyu dikkatle korunan ve geliştirilen bu sapkınlıkla artık ikisinin birlikte başa çıkması gerekmektedir ; tâ ki bunu dünyaya duyurmanın zamanı gelene dek.
       Ve işte şimdi tam zamanıdır..
       
       İnkılâp Yayınları, 536 sf.
       Tür: Felsefi roman
       
 
       
    MSNBC News 2 Eylül haftasının kitapları
MSNBC News 26 Ağustos haftasının kitapları
MSNBC News 19 Ağustos haftasının kitapları
TOP5 38. Rotterdam Film Festivali başladı
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları