Home page
Haber Menüsü


Yazara e-mail atmak için fotoğrafın üzerine tıklayınız
Samimiyet birazcık
Duymayan kaldı mı; Avrupa Birilği konusu Türkiye’nin ulusal politikası. Böyle olduğu için de hükümet, tam bir yıl önce, AB’ye, kısa ve uzun vadede yapacaklarının listesini sundu onayını aldı.
    22 Mart —  Kısa dönem vaadleri için, sure, 19 Marta günü doldu. Geriye bakıldığında kısa dönem vaadleri içinde yer alan 33 düzenlemeden sadece 16’sı yerine getirilmiş durumda. BU tablo bile gösteriyor ki, öncelikle Türkiye, samimiyetini ortaya koymalı, sonra AB’ye dönüp suçlama yapabilmeli.  

   
 
       
    TOP5 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında  
NTVMSNBC Reklam  
 

  Bir kez daha vurgulamak gerekir ki, “İlla AB” demek doğru değil, ama Türkiye de bu üyeliği gerçekten isteyip istemediğini net olarak ortaya koymalı. Kimseyi kandırmaya gerek yok. Her zamanki gibi,Türk gibi başlayıp, işi savsaklıyoruz. Helsinki kararları sonrasında işin üstüne yatılmaya başlandı; sanılıyor ki AB uyutulacak. Son uyum paketinin başına gelenler de böyle bir manzara seyrettiriyor. Hükümet ortakları, zar zor bir uzlaşmaya vardılar ve bir tasarıyı Meclis’e sevk etiler. Planlara göre, perşembe günü bu tasarı yasalaşacaktı. Muhalefet partilerinin hiçbirinden de ciddi bir itiraz gelmemişti.
       
ANAP VE MHP MECLİS’TE YOK
       Peki, gelin bakalım partilerin bu tasarı ile ilgili tutumu ne oldu? Önce iktidardan başlayalım:
       ANAP: Bilindiği gibi AB konusunda en istekli parti ANAP görünüyor, üstelik demokrasi konusunda da kimseye papuç bırakmıyor. Uyum tasarısı, hem AB ulusal programının yerine getirilmesinde önemli bir aşama, hem de geniş bir demokratik açılım. Herhalde böyle bir tasarıya en büyük desteği ANAP’ın vermesi gerekirdi. Ancak, gelin görün ki, tasarının görüşüldüğü oturumda ANAP’lılar, iki elin parmaklarını geçmiyordu. ANAP’ın bu genel hastalığı... Hoş şeyler söyleyip, bunun gereklerini yerine getirmemek... Meclis’teki tablo bunubir kez daha ortaya koydu. Çarşamba günü yapılan ANAP grup toplantısında Mesut Yılmaz, milletvekili arkadaşlarına oturuma mutlaka katılmaları uyarısında bulundu. Sonuç, buna rağmen nafile. Çünkü ANAP’lı vekillerin çoğu metal yorgunluğu hastalığına yakalanmış. Çoğu eski bakanlardan oluşan bu vekiller Meclis’e gelip çalışmalara katılmayı neredeyse zul addediyorlarg örüntüsü veriyorlar. ANAP, AB ve deamorkatikleşme konusunda samimiyse, tasarının görüşmelerine, 78 milletvekilinin en az 70’ini getirebilmeliydi. Hadi bunu da geçtim, 50 kişilik bir katılım ile tasarı Meclis’den geçebilirlerdi. Bunu yapmayan, ANAP, nasıl inandırıcı olacak?
       MHP: Bu parti AB konusunda, kendi ifadeleri ile ‘Hassiyet’ bizim açımızdan ‘Çekince’ gösteren bir parti. Uyum tasarısını çok da sindirerek benimsemedelire. Öyle ki, MHP Milletvekili Edip Özbaş, hem Adalet Komisyonunda, hem de Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmalarda, bu tasarının nerendeyse ülkeyi böleceğini ileri sürdü. Tasarı ile ilgili MHP milletvekillerinin genel havası da çok olumlu değil. Bu nedenle, MHP’liler, bir hükümet tasarısı olmasına rağmen, Meclis çalışmalarına ilgi göstermedi. Aslında MHP’nin bu tavrı çok da yeni değil. Hükümet hakkındaki gensoru oylamasında bile, ANAP’lılardan da daha az katılım gösterdi. Sanki ortada yeni bir MHP politikası sözkonusu. Bu parti, koalisyon ortaklarına, “Biz olmadan Meclis’i çalıştırın da görelim” mesajı iletiyor.
       
‘DSP TEK BAŞINA’ YETMİYOR
       DSP: Meclis’e devam konusunda DSP’ye söyleyecek tek söz yok. Bugüne kadar Meclis’ten geçen tüm yasalarda birinci derece pay DSP’li vekillerin. Uyum yasasında da durum aynıydı. Ama DSP yönetiminde büyük bir rahatsızlık başladı. Bir yandan koalisyon ortaklarının devamsızlığından rahatsızlar, diğer yandan kendi milletvekillerinin, “Yani bu Meclis’in tek devamlısı biz miyiz?” eleştirisi daha sık almaya başladılar.
       İKTİDAR: Meclis’e çalıştırmak öncelikel iktidarın görevi; bu kesin. Hele ardında 338 milletvekilinin desteği olan bir iktidarın Meclis’i hiç kapatmaması lazım. Ama iktidar son dönemde bunu başaramıyor. Uyum yasasındaki başarısızlık da tamamen iktidarın. Buna rağmen muhalefeti de niyet açısından sorgulamak mümkün.
       
SP’DE TEK PAROLA
       SP: Saadet Partisi, hükümet ne getirirse getirsin, muhalefet anlayışı ile hareket ediyor. Gelen tasarılar, SP’nin destekledikleri bile olsa, tablo değişmiyor. Bu partinin tek parolası, “Hükümetten ne gelirse gelsin, ‘hayır’ denmeli” şeklinde özetlenebilir. SP’liler, Her oylamada ya ‘karar yeter sayısı’,ya da ‘toplantı yeter sayısı’ istiyor. Bu sayıya ulaşılmadığı durumlarda da Meclis çalışmaları bitiyor. Uyum’da da aynı şey oldu. Aslında bu tasarıya SP bile, birkaç eleştiriye rağmen, önemli destek veriyor. Ama iş Meclis’e gelince direniş başlıyor. 28 Şubat sonrası demokrasi kervanına ve AB taraftararı arasına katılmış görüntüsü veren, SP, bu tasarıdaki tavrı ile, AB’ye pek de olumlu bakmadığını bir kez daha gösterdi.
       DYP: DYP, muhalefet içinde AB, özgürlük, demokrasi konularını en çok işleyen parti. DYP’nin SPden tek farkı, “Genel Kurulda engelleme yapmamak”. Bu da yeterli görülebilir; ama sözkonusu parti AB konusunda kendisini en istekli parti olarakgösteriyorsa, Uyum konusunda daha farkılbir tutum sergileyemez mi? DYP yönetimi, “Gümrük Birilği konusunda bize destek vermeyenlere biz de şimdi destek vermiyiz” havasında. Oysa zamanın ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyorlar.
       
AKP DE DEĞİŞTİ


       AKP: Bu parti kurulduğu dönemde, “Yeni bir muhalefet geliştireceğiz, yararlı bulduğumuz tasarıları destekleyeceğiz” diye ortaya çıktı. Bunun güzel örneklerini de verdiler. Ama son dönemde AKP’de de, “İktidara payanda olmayalım” görüşü ağırlık kazandı. Uyum tasarısına önemli destekv erir gözüken AKP, iktidarın eksiğini tamamlayıp,tasarının yasalaşmasını sağlayabilirdi; ama bu yola başvurmadı. Yani, AKP de Türkiye’de egemen olan “Negatif siyaset” anlayışına geri dönüyor gibi. Tabi bir kez daha vurgulamakta yarar var; bütün sorumluluk iktidar partilerinde. Yani bu tasarı bir kez daha ortaya koydu ki, iktidarı da muhalefeti de AB konusunda söylemde başka, uygulamada başka davranıyor. Başka bir ifade ile, en azından büyük bir kesimi samimi değil. Ben umutsuz değilim, bu siyaset anlayışı değişecek; özü sözü bir olanlar kazanacak.
       
 
       
    MSNBC News Ayrık otları meselesi
MSNBC News Birileri İsrail'e "dur" demeli
MSNBC News Komşular çok önemli
MSNBC News Ortaklar arasında yanık savaşları
MSNBC News İhanet (!) sürüyor
MSNBC News Milletvekilinin eri cezasını öder
MSNBC News AB vatana ihanet mi?
MSNBC News Kamu zammında adalet yok!
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları