Home page
Haber Menüsü


 
Felaket senaryoları ve ahlak
 
Sevdiklerine yardım etme erdemi “bencil olmama” veya “fedakarlık gösterme” değil,bütünlüktür. Bütünlük, kişinin değerlerine olan saygısıdır.
 
Engin Enüstün
 
2 Şubat—  Bu Satırların Yazarı (BSY) “rasyonel bencil” görüşünü ve kimliğini ortaya koyduğundan beri hep felaket senaryolarında bencil davranmanın daha büyük felaketlere yol açacağı, buradan yola çıkarak bencil olmanın aslında toplumun zararına ve herkes bencil olursa yıkımına gidecek kadar sorunlara yol açacak bir tehlike olduğu konusunda karşı görüşler alıyor. “Ama sayın OSY, örneğin deprem zamanı herkes sadece kendini düşürse, kim yardım edecek?”

   
 
       
   
MSNBC News Engin Enüstün: Akıl sağlığı, mistisizm ve fedakarlığa karşı
MSNBC News Engin Enüstün: Bencilliğin Fazileti - Objektivist Ahlak -3
MSNBC News Engin Enüstün: Bencilliğin Fazileti- Objektivist Ahlak -2
MSNBC News Engin Enüstün: Bencilliğin fazileti - Objektivist ahlak - 1
MSNBC News Engin Enüstün: Bencilliğin fazileti
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Altruizmin psikolojik sonuçları şu sorularda gözlemlenebilir: “İnsan şu durumlarda birinin hayatını kurtarmak için hayatını tehlikeye atmalı mı?”
       -boğulan birini gördüğü zaman,
       -yangının ortasında kalmış birini gördüğü zaman,
       -birini hızla gelen bir kamyonun üzerine gittiğini gördüğünüzde,
       -bir uçurumun kıyısında düşmemek için parmakları ile tutunuyor vaziyette
       Bu yaklaşımın içerdiği anlamları bir inceleyin. Altruist ahlakı benimseyen birinin, bu yaklaşımı ne kadar kabul ettiği oranda çektiği acı doğru orantılı olarak artıyor. Acı çekmenin nedenleri ise şunlar:
* Özsaygı eksikliği- çünkü değerler diyarında ilk düşündüğü şey onu nasıl yaşayacağı değil, nasıl kurban edeceği,
* Diğerlerine saygı eksikliği - çünkü bütün insanlığı başkalarından yardım dilenen bir lanetli dilenciler sürüsü olarak görüyor,
* Varlığını kabusa çeviren bir bakış açısı - çünkü insanın kötücül bir evrende, kapana sıkıştığını ve felaketlerin sürekli ve yaşamın birincil kaygısı olduğuna inanıyor
* Ve, gerçekte ahlakla ilgisiz, hatta ahlakı hor gören bir bakış açısı…Çünkü bu tip sorular hayatı boyunca belki de hiç karşılaşmayacağı durumlar içeriyor.Bu durumların kendi şimdiki sorunları ile bir ilgisi yok ve şu anki sorunlarına da bir faydası yok.
       

İYİLİKSEVERLİK KAVRAMLARI YIPRANIYOR
       Altruizm, başkalarına yardım konusunu, ahlak kavramının merkezi ve temel sorunu haline getirmekle insanlar arasındaki gerçek iyiliksever ve gerçekten iyi niyetli kavramlarını hırpalamaktadır.
       Bu yaklaşımda başkasına değer vermek bencil olmamayı gerektirir, yani diğer insanlar için kişisel bir ilgi duyamaz - başkasına değer vermek demek, kendinden fedakarlık yapmak demektir.Bu durumda diğerleri için duyulan sevgi, saygı veya hayranlık kendi zevkinden kaynaklanmamalıdır.Bu tip duygular, kendi varlığına bir tehdit, sevdiği kişiye verilmiş bir “ben senin için bundan sonra hep fedakarlık yapacağım” şeklinde bir “açık çek”tir.
       Bu ikiye bölünmüşlüğün (yani ya “kendini hayatını da feda etmek dahil her türlü yardımda bulunacaksın” ya da “dünya yansa kıpırdamayacak, kimseye yardım etmeyeceksin” bölünmüşlüğü) öteki tarafındaki insanlar ise, aslında altruist yaklaşımın temel prensibine karşı çıkmadan, yaşayan herşeye kayıtsız olduklarını söyleyen, trafik kazası geçirmiş bir insana yardım etmek için parmağını bile kıpırdatmayacaklarını söyleyen psikopatlardır.
       Bu bölünmüşlüğün iki ucunu da kabul edemeyen veya buna uygun davranamayan çoğu insan ise, sonuçta doğru insan ilişkileri ve başkalarına yardımın amacı ve sınırları konusunda bir karmaşaya düşmektedir.
       İnsanın niye kurban edilmemesi gerektiği ve başkalarına yardım etmenin niye ahlaki ödevi olmadığı konusunda aslında en iyi başvuru kaynağı Ayn Rand’ın 1000 sayfadan daha uzun süren romanı Atlas Shrugged. BSY bu romanın Türkçeye çevrilmemiş olmamasını Türkiye için bir kayıp olarak görüyor, ama zaman zaman bu romandan da alıntılar yapacağına söz veriyor.
       
FEDAKARLIK VE RASYONELLİK KARŞITLIĞI
       Fedakarlık daha az değerli veya hiç değersiz bir şey karşılığında daha değerli birşeyden vazgeçmek anlamına gelir. Bu sebeple altruism insanın erdemini vazgeçtiği değerin büyüklüğüne göre ölçer. Bir yabancıya veya düşmana yardım, insanın sevdiklerine yaptığı yardımdan daha “erdemli” ve daha az “bencil”dir.
       Rasyonel davranış yöntemi ise bunun tam karşıtıdır: Her zaman değer hiyerarşisine uygun hareket et ve hiç bir zaman daha azı için daha fazlasından vazgeçme…
       Bu davranış yöntemi, insanın diğer insanlara olan yaklaşımı da dahil kişinin bütün eylemleri için geçerli olmalıdır. Kişinin, herşeyden önce tanımlanmış bir rasyonel değerler (yani değerler, rasyonel standartlarla seçilmeli ve geçerli kılınmalıdır) hiyerarşi sıralaması olmalıdır. Böyle bir hiyerarşi sıralaması olmadan değer yargıları ve bunların rasyonel davranışları ve ahlaki seçimler mümkün olamaz.
       Arkadaşlık ve sevgi son derece kişisel ve bencil değerlerdir. Aşk, özsaygının ifadesi ve iddiasıdır:bir insanın kendi değerlerinin bir başka insanda bulduğu yanıttır. Sevdiği insanın varlığının kendisine verdiği kişisel ve bencil zevktir. Kişi aşkta kendi kişisel, bencil mutluluğunu arar ve bulur.
       “Bencil olmayan”, “tarafsız” bir aşk tanımı ile çelişir: Bu durumda bir insan diğerinin değerlerini umursamıyor demektir.
       Kişinin, sevdiği insanların iyiliğini istemesi ise gene kendi bencil çıkarlarının rasyonel bir parçasıdır. Çok sevdiği karısının ölmemesi için gerekli tedavi sebebi ile bütün servetini kaybeden kişinin yaptığı eylemi “fedakarlık” olarak adlandırmak, bunu kendi iyiliği için değil de sadece onun iyiliği için yaptığını söylemek çok saçma olur.
       Sevdiği insanların iyiliği için bir harekette bulunan insanın yaptığı fedakarlık değildir. Çünkü değerler hiyerarşisinde, kendisine açık olan bütün seçenekler içinde, kendisi için en kişisel (rasyonel) değere sahip olan arasında seçim yaparak ona kavuşmuştur. Yukarıdaki örnekte de, koca için karısının yaşaması, paranın satın alabileceği bütün değerlerden çok, daha büyük ve kendi mutluluğu için çok daha önemli olmuştur. Bu yüzden de yaptığı fedakarlık değildir.
       
10 KİŞİNİN HAYATI
       Bunun karşılığında onu ölüme terketse ancak ona harcayacağı para ile kendisi için hiçbirşey ifade etmeyen 10 kadının hayatını kurtarmış olsa (ki altruizm bunu talep eder), işte o zaman bunun adı fedakarlıktır. İşte bu aşamada objektivizm ile altruizm arasındaki fark daha net olarak ortaya çıkar: Eğer fedakarlık, eylemin ahlaki yöntemi ise, o zaman koca gerçekten de karısını feda ederek diğer 10 kadını kurtarma yönünde karar almalı. Eşini diğer 10 kadından ayıran nedir? Seçimi yapacak olan kocanın gözündeki değerinden başka hiçbirşey. Bu da kocanın, eşinin yaşamaya devam etmesinden duyacağı mutluluktan başka hiçbirşey değil.
       Objektivist ahlak o kocaya diyor ki: Senin en yüce ahlaki değerin, mutluluğundur, para senin, onu eşin için kullan, bu senin hakkın, ahlaken rasyonel seçimindir.
       
       Bu kocaya bunun tam tersini öğütleyecek olan altruist yaklaşımı bir düşünün (ve sonra da kendinize altruizmin iyilikseverlikten yeşerip yeşermediğini sorun.)
       Bir insana yardım edip etmeme ve ne zaman, ne kadar yardım edileceğinin doğru metodu, kişinin kendi rasyonel çıkarı ve değerler hiyerarşisindeki yeridir: Vereceği zaman, para ve enerji, karşılığında kazanacağı mutlulukla orantılı olmalıdır.
       
BOĞULAN İNSANIN KURTARILMASI
       Altruistlerin en sevdikleri örneğe bakalım:boğulan bir insanın kurtarılması. Eğer boğulan insan bir yabancı ise, kendi hayatını tehlikeye atmamak kaydı ile yardım etmek uygundur. Eğer tehlike büyükse bu işe girişmek ahlaka aykırı olacaktır. Sadece öz saygısı eksik biri kendi hayatına, bir yabancının hayatından daha az değer verir. (Ve bunun karşılığında da kendisi boğulurken aynı şeyi karşısından beklememeli, çünkü yabancının gözünde kendi hayatının değeri onunkinden daha fazla değildir.)
       Eğer kurtarılacak insan bir yabancı değilse, o zaman kurtarmak için alınacak riske girme isteği, o kişiye verilen değerle doğru orantılıdır. Eğer bu kişinin aşık olduğu biri ise, kendi hayatından bile vazgeçebilir - gerekçesi de onsuz hayatın çekilmez olacağına dair bencil bir düşünce.
       Buna karşılık, yüzmeyi bilen ve karısını kurtarabilecek durumda olan ancak paniğe kapıldığı için kurtaramayıp, bundan sonraki hayatını mutsuzlukla geçiren adamı da kimse bencil olarak suçlamaz. Sadece ahlaki olarak kendi değerlerine ihanet etmiştir. Yani mutluluğu için çok önemli bir yere sahip bir değer için gerekli savaşı verememiştir. Hayatın amacı kişinin mutluluğu olduğu için, kendi hatası yüzünden bunu başaramamış insan, bunun için savaşmadığı için ahlaken suçludur.
       
YARDIM ERDEMİ BÜTÜNLÜKTÜR
       Sevdiklerine yardım etme erdemi “bencil olmama” veya “fedakarlık gösterme” değil, bütünlüktür. Bütünlük, kişinin değerlerine olan saygısıdır.
       Kişinin değerleri ile tutarlı hareketi, ifadesi, desteklenmesi ve pratik gerçeğe çevrilmesidir.Kişi yanındakini sevdiğini söyler ancak eylemleri ile kayıtsız, düşman, veya zarar verici ise bütünlüğündeki bu eksiklik onu ahlaksız yapar.
       Aynı prensip arkadaşlar arasındaki ilişkiler için de geçerlidir.Eğer bir arkadaşın başı dertteyse, fedakarlık dışında kalan araçlarla ona yardım etmek uygundur.Örneğin, aç bir arkadaşınıza, yiyecek alacak para vermek bir fedakarlık değil bir doğruluk eylemidir.Ancak o para ile tutup bir bahçe makası alınıyorsa o zaman o kişinin arkadaşı olduğunu iddia etmenin bir anlamı yoktur.
       Arkadaşlık, sevgi ve aşkın pratiği kişinin, kendi değer hiyerarşisine karşısındakinin iyiliğini dahil etmek ve sonra da buna uygun hareket etmektir.
       Ancak bu, insanların erdemleri aracılığı ile öğrenmesi gereken bir ödüldür. Ve bu ödül çok az tanıdıklarımıza veya yabancılara verilemez.
       Peki o zaman yabancılara bahşedilmesi gereken nedir? Temsil ettikleri potansiyel değere karşılık, genel anlamda saygı ve iyiniyet. Tabii bu haklarını kaybedene kadar.
       Rasyonel bir insan, bütün değerlerin kaynağının yaşam olduğunu bilir ve bütün canlı varlıklar arasındaki ortak bağa benzer bir şekilde potansiyel olarak aynı amaca yönelmiş insanlarla birlikte, bu değeri çoğaltmaya çalışır. Ancak bu diğer insanların hayatlarının kendisininkinin yerine geçebileceği anlamına gelmemelidir. Diğer insanlara verdiği değer, temel değer olan kendisinin bir sonucu, yansımasıdır.
       Kavrama yeteneği ve ahlaken boş bir beyaz sayfa halinde hayata başlayan insan, rasyonel anlamda aksi ispat edilene kadar, yabancılara masum muamelesi yapar. Daha sonra onları sahip oldukları ahlaki karakterlere göre yargılar. Onları suçlu veya kötü olarak yargılarsa sahip olduğu iyi niyet ayıplama ve mahkum etme ile yer değiştirir. Eğer onların erdemli olduğuna karar verirse, o zaman onlara kişisel değer ve takdir haklarını verir.
       
YARDIMIN NEDENİ İNSAN YAŞAMINA SAYGI
       İnsanoğluna acil durumlarda diğer insanlara yardım etmesinin temelini oluşturan da iste bu genel anlamdaki iyi niyet ve insan yaşamına saygıdır.Ancak bu tip yardım sadece acil durumlar için geçerlidir.
       Acil durumlardaki davranış koşulları ile normal yaşamdaki davranış koşulları arasındaki farkı ayrıştırmak çok önemlidir. Bu ahlakın çifte standardı değildir, standart ve temel değerler aynı, ancak her duruma uyarlanmaları kuşkuya yer bırakmayacak tanımlar gerektirir.
       Acil durum seçilmemiş, beklenmeyen, belli bir zamanla sınırlı ve insan yaşamının imkansız olduğu şartları içeren olaylardır.Örneğin sel, deprem, yangın veya gemi kazası... Acil durumlarda insanın birincil hedefi bu felaketle başa çıkmak, tehlikeden kaçmak ve normal şartlara (karaya çıkmak, ateşi söndürme vb.) geri dönülmesinin sağlanmasıdır.
       Buradaki normal şartlardan kasıt metafizik anlamda normaldir. Yani insan yaşamının sürdürülebilir olduğu doğal ortam. İnsan karada yaşayabilir ama denizde veya yangının ortasında yaşayamaz. Doğası gereği acil durumlar geçici şartlar içerir. Bu acil durumun devam etmesi hayatın ortadan kalkması demektir.
       Sadece bu acil durumlarda kişi, eğer gücü yetiyorsa, yabancılara yardım etmelidir. Örneğin insan hayatına önem veren biri, bir gemi kazasında (kendi hayatını tehlikeye atmadan) diğer yolcuların kurtarılması için yardım etmelidir. Ancak bu demek değildir ki, karaya çıktıktan sonra da onları fakirlik, cehalet, sinir krizi veya olabilecek başka sorunlardan kurtarmak için uğraşmalı. Veya demek değildir ki bundan sonraki hayatını dünyanın bütün denizlerini dolaşarak kurtaracak yeni kazazedeler arayarak geçirmeli...
       Veya gündelik hayattan bir örnek olarak: komşusunun hasta ve parasız olduğunu duyan birini ele alalım. Hastalık ve fakirlik acil bir durum değildir, insan yaşamının normal risklerinin bir parçasıdır. Ancak komşu geçici olarak hasta olduğu için eğer imkanı varsa (bir görev değil iyiniyet sebebi ile) ona yiyecek ve ilaç götürebilir veya komşular arasında para toplayarak ona yardımcı olabilir.
       Ancak bu demek değildir ki, ondan sonra da komşusunda destek olmalıdır ne de hayatının geri kalanını aç insanları bulup yardım etmekle geçirmelidir.
       
HEDEFLER İÇİN UĞRAŞMALI
       Normal şartlar altında kişi kendi hedeflerini seçmeli, projelendirmeli ve onlara ulaşmak için uğraşmalıdır.Bu hedefler başkasının merhametine bağlı ise veya başkalarının başına gelen talihsizlikler için kurban edilecekse başarılı olamaz. İnsan hayatını, yaşamının sürdürülmesi mümkün olmayan koşullar için geçerli kurallar rehberliğinde sürdüremez.
       Acil durumlarda yardım edilmeli kuralı bütün insanlığın durumunu acil durum olarak görerek ve başkalarının talihsizliğini başkalarına yükleyecek şekilde genişletilmemelidir.
       Fakirlik, cehalet, hastalık ve diğer problemler metafizik acil durum şekillerinden değildir. İnsanın metafizik doğası ve varlığı için hayatını kendi çabası ile sağlamalıdır. İhtiyacı olan değerler - örneğin servet veya bilgi - ona doğanın bir hediyesi olarak verilmez. Bunları kendi düşünme ve çalışması ile sağlamalıdır. Kişinin diğerlerine olan tek yükümlülüğü insanları kendi değerlerine ulaşabileceği, bu değerleri kazanabileceği ve bu değerleri elinde tutan bir sosyal sistemi oluşturmaktır.
       Ahlakın bütün kuralları metafizikte temellenmiş ve oradan türemiştir, yani insanın yaşadığı evrenin temel doğası hakkındaki bir teoriden. Altruist ahlak “kötücül bir evren” metafiziği üzerine kurulmuştur. Yani insan doğası gereği, çaresiz ve lanetlidir. Başarı, mutluluğa erişmek imkansız, acil durum ve felaketler hayatın normal halleri ve temel hedef bunlarla başa çıkmaktır.
       
FELAKETLER VE SİGORTA ŞİRKETLERİ
       Bu tip bir metafiziğin en basit yalanlaması ise sigorta şirketlerinin yaptıkları kârlardır. Eğer felaketler bu kadar sık karşılaşılan olaylar olsaydı, sigorta şirketlerinin çoktan iflas etmesi gerekirdi.
       Öte yandan altruizmin ahlaki temellerini insanın normal yaşantısı üzerine değil de sürekli her an devrilebilecek bir cankurtaran sandalı durumu üzerine kurmasını düşünün. “Sadece bir kişiyi taşıyabilecek bi sandalda siz ve diğer kazazede ne yaparsınız?” vb. durumlar...
       Gerçek olan ise, insanlar cankurtaran sandallarında yaşamazlar ve metafiziği temellendirmek için cankurtaran sandalı doğru bir yer değildir.
       İnsan yaşamının ahlaki amacı mutluluğu yakalamasıdır. Bu diğer insanlara kayıtsız kalması, insan hayatının onun için bir değeri olmaması, acil durumlarda diğer insanlara yardım etmesi için hiç bir sebebinin olmadığı anlamına gelmez. Ancak başkalarına yardım için kendi hayatını daha az önemli saymamalıdır, onların ihtiyaçları için kendini kurban etmemelidir, esas ilgilenmesi gereken şey onların dindirmek değildir. Yaptığı yardım kural değil istisnadır ve bu da ahlaki bir zorunluluk değildir. Felaketler insan hayatında ne kadar marjinal ve çok sık tekrarlamayan birşeyse, rasyonel insanın yardımı da o kadar marjinal ve çok sık tekrarlamayan birşeydir.
       Hayatının birincil kaygısı ve itici gücü değerleri yani hedefleridir, felaketler değil.
       Sevgi, saygı, gerektiği zaman içindeki çocuğa sarılabilen bir Türkiye.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları