Home page
Haber Menüsü


 
Bankacılıkta ikinci neşter operasyonu
 
Bankacılık sorununa ikinci neşterin atılması operasyonu, bizce yapılacak son büyük yapısal operasyondur ve ilerisi için çok sağlıklı bir gelişmedir.
 
Altuğ Karamenderes
NTV-MSNBC
 
11 Ocak—  Mayıs ayından beri var olan bir sorun ete kemiğe bürünmeye başladı. Özel bankacılık sistemindeki açıklar telaffuz edildi.

   
 
       
   
MSNBC News Altuğ Karamenderes: Çanlar kimin için çalıyor?
MSNBC News Altuğ Karamenderes: Yabancılar ne düşünüyor?
MSNBC News Altuğ Karamenderes: Yoyo oyunu
MSNBC News Altuğ Karamenderes: Niyet Mektubu'nda ipucu var mı?
MSNBC News Altuğ Karamenderes: Popüler ekonomi temaları
MSNBC News Altuğ Karamenderes: Borçtan ikmale kaldık, kurdan sınıfta kalmayalım
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  MB fonlaması 11 katrilyon olduğu bilinmekteydi. Devlet bankalarının MB’dan aldığı borcun 3 katrilyona düştüğü ilan edilince, özel sektörün MB’dan aldığı borcun 8 katrilyon olduğu anlaşıldı. Özel sektör bankalarında örtülü döviz açık pozisyonla fonlamanın şubat devalüasyonundan bu yana da devam ettiği düşünülürse bu miktar 8 katrilyondan fazla da olabilir.
       Son iki aydır sessizliğin arkasındaki nedeninin bu meselenin nasıl hallolacağının pazarlığının devam ettiği tahmin ediliyordu. Sorunun büyüklüğü, sorunun takdiminde zamanlamayı çok değerli kılıyordu.
       Nitekim, önden ilk önce IMF’den alınacak kredinin 16 milyar dolara çıktığı ve bunun 10 milyar dolarının Şubat’ta verileceği bir gazete aracılığıyla basına sızdırıldı. Ama bu haber arkadan gelecek daha önemli bankacılık haberi için önceden araziyi yumuşatma hizmeti görecekti.
       Operasyonun legal kısmı ise ek bir önerge ile İstanbul Yaklaşımı Kanununa komisyon görüşmeleri ile eklendi ve bütün bunlar yabancı yatırımcılar Noel tatilinde iken yapıldı.
       
SORUN NEYDİ?
       Kredi alacaklarının geri dönmemesi, bankaların mevduat vb. yükümlülüklerinin fonlanmasının tüm yükünü devlet borçlanma kağıtları faizlerine yıkınca, sermaye eksikliği sorunu bir bilanço kozmetiği olmaktan çıktı, bizzat devletin borcunu çevirme maliyeti (veya mevduat vb yükümlülüklerin garantilenmesi) sorunu haline geldi.
       Bu eksikliği giderecek para özel sektörden gelmeyince, parayı devletin koyma zorunluluğu hasıl oldu.
       Sorunların artık 2002’de taşınamayacağı belliydi ve IMF bu fazla likidite (özel sektör borcu sorunu) ortadan kalkmadıkça, para politikası falan hiç bir şeyi öngöremezdi, yürütemezdi.
       2002-2004 IMF stand-by anlaşması için ön koşulun bu sorunun hallolduğu bizzat Derviş tarafından telaffuz edildi. Eğer, 11 Eylül olmasaydı bu sorunun çözümü olmayacaktı ve işin içinden de çıkmak çok çok zor olacaktı. 11 Eylül bu sorunun çözümünü IMF + DB kredi destekli yürütülür bir hale gelmesini sağladı.
       
SERMAYE ARTIRIM SÜRECİ NASIL İŞLEYECEK?
       Yetkililer ve IMF her bankanın ne kadar sermaye ihtiyacı olduğunu çok iyi bilmek durumunda ama bunun tespit sorumluluğunu BDDK’ya bile bırakmayıp Özel Denetim Kurumlarına havale edecekler.
       Sermaye artırım sürecinde özel sektör belli aralıklarda para konmaya zorlanacak, konulmadığı ölçüde bankadaki hisselerini devlete kaybedecek. Devlet ise özel tertip devlet kağıdı ile bu sermaye artırımına katılacak.
       Devlet kağıtlarının finansmanını ise DB veya onu destekleyen IMF yapacak. En arkada ise büyük ortak ABD olacak. Dolayısıyla sürecin sağlıklı işlemesinde ABD ile ilişkilerin her düzeyde iyi gitmesi bir zorunluluk olacak.
       
ÜÇ SANCI, BİR FERAHLIK
       Bankacılık sorununa ikinci neşterin atılması operasyonu, bizce yapılacak son büyük yapısal operasyondur ve ilerisi için çok sağlıklı bir gelişmedir.Türkiye’ye uzun vadeli yatırım yapacaklar için iyi bir katalizördür. Ama uzun vadeli yatırımcıların sürecin sancılı olup olmayacağını görmek için bekleyeceklerini tahmin etmek gerekir. Bu süreçte “Üç Sancı Bir Ferahlık” vardır.
       Sancılar:
       1) İstanbul Yaklaşımı: Sorunsuz kredilerin tesbiti fitilli sosyal bomba gibidir. Sorunsuz krediler fazla olursa o bankada sermaye ihtiyacı düşük olacaktır. Dolayısıyla o bankada devletin aldığı hisse az olacaktır.
       2) Sorunlu kredilerin ‘credit crunch’ etkisi: Sorunlu kredilerin ‘yok edilmesi’ bankalar dışı alacaklıların alacaklarının geri dönmemesinin anlaşılması olacak ve bu alacaklılardan alacaklı olanları panikletecektir (İkincil alacaklılar birincil alacaklıları borçlarını ödemeleri için baskılayacaktır).
       3) Devletin borç stoğu: Bankalara konulan yeni sermaye devletin yeni borcu olacaktır. Aslında bu hali hazırda gecelik piyasada var olan borçların uzun vadeye devri olacaktır ama şu farkla: artık bankaların açık verip vermediğini hesabını yaparken, özel sektöre verilen kredilerinin dönüp dönmediği hesabından ziyade, devletin faiz dışı fazlasının ve aldığı dış kredilerin yetip yetmeyeceği hesapları yapılacaktır. Bu aynı zamanda geçen sene MB’de gizlenen zararının açığa çıkmasına yol açacaktır.
       Ferahlık:
       Merkez Bankası artık piyasada her gelene ucuz para vermekten kurtulacak ve bu sayede bir para politikası izleyebilecektir. Bu şu manaya geliyor: kurdaki yoyo oyununu destekleyecek barut ortadan kalkacaktır. Bu kurların daha istikrarlı hale gelmesini sağlayacaktır. Bu MB’nin paranın maliyetini enflasyon hedeflemesi amacıyla artıracağı manasına gelmeyecektir.
       Çünkü daha da büyümüş bir borç stoğunu çevirme maliyeti, enflasyonu yüksek olmasının maliyetinden fazladır.
       Burada ümit ihracatın yüksek, kurun enflasyona göre yüksek seyretmesindedir.
       
BORSADA BANKACILIK SENETLERİ
       İkinci Neşter Operasyonununda hassas nokta buradadır. Piyasanın neredeyse yarısına tekabül eden senetler ki çoğunluğu yabancıların elindedir, kapatılamaz.
       Gerekirse devlet bu senetleri kısmen alır ve piyasa devam eder. Bu aslında ilk aşamada çok olumlu görülmekle birlikte uzun vadede bankaları siyasete endeksleyecek bir gelişmedir ve bu husus uzun vadede yatırımcıları soğutacak bir durumdur.
       Bu yüzden banka senetlerinin iyi fiyat performansı yine bu bankaların yabancılar tarafından alınması haberlerine endeksli olacaktır, diğer bir deyişle, yeniden tam özelleştirmeleri haberlerine.
       Bankalara yabancıların talip olması ise Türkiye’nin makro ekonomik gidişatı düzelmeye başladığında söz konusu olabilecektir.
       Tabii ki bir şartla; operasyonun tamamlanıp bankacılığın çöpsüz üzüm haline gelmesinden sonra. Her iki koşulun gerçekleşmesi için ise iyi bir zamana ihtiyaç olduğu da açıktır.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları