|
19 Haziran İstanbul 4 Nolu DGM, daha önce Teşekkül oluşturarak yurtdışına eroin ihraç etmek suçundan 7 yıl 6 ay ağır hapis ve 376 milyon 625 bin lira ağır para cezasına çarptırılan Yaşar Öz hakkındaki kararı, TCKnın 405/2. maddesinde öngörülen indirime gerek olmadığı görüşüyle bozan Yargıtay 10. Ceza Dairesinin kararına uydu. Bu nedenle Özü söz konusu maddeden yararlandırmayan mahkeme heyeti, sanığa sonuç olarak 15 yıl ağır hapis ve 753 milyon 250 bin lira ağır para cezası verdi. |
Çakıcı'ya 5 yıl ağır hapis cezası |
|||
Susurluktaki trafik kazasından sonra ortaya atılan iddialarla ilgili yargılamayı yapan ve bugün kararını açıklaması beklenen İstanbul 6 Nolu DGM, sanıklardan Özel Harekat Dairesi eski Başkan Vekili İbrahim Şahinin savunma yapmasına engel bir durumunun olup olmadığının anlaşılması için Adli Tıp Kurumuna sevkini kararlaştırarak, duruşmayı erteledi. | ||||
İbrahim Şahinin avukatı Uğur Önder, müvekkilinin şuurunun kapalı olduğunu ve yakında ameliyat olacağını bildirerek, savunmasını bizzat kendisi yapmak isteyen Şahine bunun için süre verilmesini istedi.
|
İstanbul 6 Nolu DGMdeki duruşmaya, başka suçtan tutuklu Yaşar Öz ile tutuksuz sanıklardan Ercan Ersoy, Ziya Bandırmalıoğlu, Ayhan Akça, Mustafa Altunok, Ayhan Çarkın, Oğuz Yorulmaz, Sami Hoştan, Ali Fevzi Bir ve Abdülgani Kızılkaya katıldı. Davanın tutuksuz sanıklarından İbrahim Şahin, Haluk Kırcı, Korkut Eken ve Enver Ulunun ise duruşmaya gelmedikleri görüldü. Mahkeme Heyeti Başkanı Sedat Karagül, sanıklardan İbrahim Şahin hakkında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalından alınan 17 Nisan 2000 tarihli 3 ay istirahatli olduğunu bildiren, ayrıca yine aynı üniversitenin Nöroloji Anabilim Dalından alınan bir rapor olduğunu tutanağa geçirdi. Daha sonra son savunmasını yapması istenen Yaşar Öz, Dünyanın hiçbir yerinde 2 dakika önce başka bir davadan 15 sene ceza almış bir insana savunması sorulmaz dedi. 3.5 yıldır burada bulunan kişilerle bırakın birlikte hareket etmeyi, ilk defa cezaevinde merhabalaştım diyen Öz, davanın en başından itibaren samimiyetle ifade ettiği gibi sadece Mehmet Ağarla tanıştığını söyledi. Mehmet Ağarın, çete suçundan bir hafta önce komisyon tarafından aklandığını hatırlatan Yaşar Öz, Ağarın benden birtakım ricaları oldu. Üst makamlarda olduğu ve ben de inandığım için bu ricaları kabul ettim diyerek beraatini istedi. Abdullah Çatlıyı resmi makamlara niçin ihbar etmediği konusuna da değinen Öz, Çatlının eşi Meral Çatlının, öz ablasının üvey kızı olduğunu ifade ederek, İnsan akrabasını ihbar eder mi? diye sordu. Aynı zamanda Çatlıyı kime ihbar edeceğinin de muallakta olduğunu vurgulayan Öz, Çatlının en üst düzeydeki emniyet görevlileri ve siyasilerle ilişkisi olduğunun da ortaya çıktığını belirtti. Öz, Çatlıyı 1978den, öldüğü güne kadar Türkiyede bir kere dahi görmediğini, sadece yurtdışında yarım saati geçmeyecek bir şekilde aile meseleleriyle ilgili görüştüklerini anlattı. Yaşar Öz, Çatlının eşiyle de, sadece aile merasimlerinde karşılaştığını söyledi. Yaşar Öz, Zaten, yerini bilseydim de söylemezdim. Daha doğal bir şey olabilir mi? Onunla olmayan münasebetimden dolayı ceza verecekseniz razıyım diye savunmasını bitirdi. Gerek ABD mahkemesindeki dosyada 5 Ocak 1996 tarihli soruşturma ve 20 Aralık 1996 tarihli ön karar araştırma raporları içeriğine göre, uyuşturucuyla mücadele özel ajanlarının açıklamaları ve ABD İnterpolüne yazıları ve Metin Dokur ile Mehmet Ercengin beyanları, Atatürk Havalimanı Koruma Şube Müdürlüğünün cevabi yazıları dikkate alınarak, sanık Özün hizmet ve yardımlarının yasanın aradığı yeterlilikte görülmediği gerekçesiyle TCKnın 405. maddesinin 2. fıkrasındaki indirimden yararlanamayacağını da kararlaştıran mahkeme heyeti, Yaşar Özü ayrıca kamu hizmetlerinden men ederek, tutukluluk halinin devamını hükme bağladı. ŞAHİN ADLİ TIP KURUMUNA SEVK EDİLDİ Duruşmada daha sonra söz alan İbrahim Şahinin avukatı Uğur Önder, müvekkilinin şuurunun kapalı olduğunu ve yakında ameliyat olacağını bildirerek, savunmasını bizzat kendisi yapmak isteyen Şahine bunun için süre verilmesini istedi. Haluk Kırcının avukatı Atalay Cebesoy da, müvekkilinin celse arasında savunmasını topladığı Bırak eşkiya bellesinler adlı kitabı mahkemeye verdiğini hatırlattı. Bunun üzerine Heyet Başkanı Sedat Karagülün, Evet, savunmasını kitap haline getirmiş demesi, sanıklar da dahil olmak üzere salonda bulunanlar arasında gülüşmelere neden oldu. İbrahim Şahinle ilgili talepler hakkında görüşü sorulan DGM Cumhuriyet Savcısı Mehmet Süslü, Şahinin Adli Tıp Kurumuna sevkinin yapılarak, savunma yapmasına engel bir durum olup olmadığının belirlenmesini istedi. Bu istemi yerinde görerek Şahinin Adli Tıp Kurumuna sevkini ve savunma yapması için süre verilmesini kararlaştıran mahkeme heyeti, duruşmayı 24 Temmuz 2000 tarihine erteledi. SAVCILIK MÜTALAASI İstanbul DGM Cumhuriyet Savcısı Aykut Cengiz Engin, davanın 27 Aralık 1999 günkü duruşmasında esas hakkındaki görüşünü bildirdi. Savcı Engin, 12 sayfadan oluşan mütalaada, sanıklardan İbrahim Şahin ve Korkut Ekenin, Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak ve bu teşekkülü yönetmek suçunu düzenleyen TCKnın 313. maddesinin 2, 3 ve 4. fıkraları ile Hakkında yakalama ve gıyabi tevkif müzekkeresi bulunan kişiyi saklamak veya saklı bulunduğu yeri bildiği halde yetkili mercilere derhal haber vermemek suçunu düzenleyen TCKnın 296. maddesi uyarınca toplam 5 ile 10ar yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılmalarını istedi. Savcı Aykut Cengiz Engin, davanın diğer sanıkları Ayhan Çarkın, Oğuz Yorulmaz, Ercan Ersoy, Enver Ulu, Mustafa Altunok, Ziya Bandırmalıoğlu, Ayhan Akça, Abdülgani Kızılkaya, Sami Hoştan, Ali Fevzi Bir ve Yaşar Özün de, Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak suçunu düzenleyen TCKnın 313. maddesinin 2 ve 3. fıkraları, ayrıca Hakkında yakalama ve gıyabi tevkif müzekkeresi bulunan kişiyi saklamak veya saklı bulunduğu yeri bildiği halde yetkili mercilere derhal haber vermemek suçunu düzenleyen TCKnın 296. maddesi uyarınca 4 ile 8er yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılmalarını talep etti. Savcı Engin, Haluk Kırcının da, Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak suçunu düzenleyen TCKnın 313. maddesinin 2 ve 3. fıkraları ile Sahte nüfus cüzdanı, pasaport ve ruhsatname düzenlemek suçunu öngören TCKnın 350. maddesinin 1. fırkası gereğince toplam 3 ile 7 yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılmasını istedi. DGM Savcısı Engin, tekrar milletvekili seçilen Mehmet Ağar ve Sedat Edip Bucakın dosyalarının, TBMMce yeniden yasama dokunulmazlıkları kaldırılıncaya kadar 3 Mayıs 1999 tarihinde ayrıldığını ve haklarındaki yargılamanın durdurulduğunu hatırlattı. |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||