Home page
Haber Menüsü


Güncelleme: 15:22 TS 19 Haz., 2000
Yaşar Öz  
Yaşar Öz'ün mahkemede gergin olduğu gözlendi.
Yaşar Öz’e 15 yıl ağır hapis cezası
Susurluk davasının da sanıkları arasında yer alan Yaşar Öz, “Teşekkül oluşturarak yurtdışına eroin ihraç etmek” suçundan 15 yıl ağır hapis ve 753 milyon 250 bin lira ağır para cezasına çarptırıldı.
İstanbul
AA
 
    19 Haziran —  İstanbul 4 No’lu DGM, daha önce “Teşekkül oluşturarak yurtdışına eroin ihraç etmek” suçundan 7 yıl 6 ay ağır hapis ve 376 milyon 625 bin lira ağır para cezasına çarptırılan Yaşar Öz hakkındaki kararı, TCK’nın 405/2. maddesinde öngörülen indirime gerek olmadığı görüşüyle bozan Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin kararına uydu. Bu nedenle Öz’ü söz konusu maddeden yararlandırmayan mahkeme heyeti, sanığa sonuç olarak 15 yıl ağır hapis ve 753 milyon 250 bin lira ağır para cezası verdi.  

   
 
       
    MSNBC News Çakıcı'ya 5 yıl ağır hapis cezası
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Susurluk’taki trafik kazasından sonra ortaya atılan iddialarla ilgili yargılamayı yapan ve bugün kararını açıklaması beklenen İstanbul 6 No’lu DGM, sanıklardan Özel Harekat Dairesi eski Başkan Vekili İbrahim Şahin’in savunma yapmasına engel bir durumunun olup olmadığının anlaşılması için Adli Tıp Kurumu’na sevkini kararlaştırarak, duruşmayı erteledi.
İbrahim Şahin’in avukatı Uğur Önder, müvekkilinin şuurunun kapalı olduğunu ve yakında ameliyat olacağını bildirerek, savunmasını bizzat kendisi yapmak isteyen Şahin’e bunun için süre verilmesini istedi.

       İstanbul 6 No’lu DGM’deki duruşmaya, başka suçtan tutuklu Yaşar Öz ile tutuksuz sanıklardan Ercan Ersoy, Ziya Bandırmalıoğlu, Ayhan Akça, Mustafa Altunok, Ayhan Çarkın, Oğuz Yorulmaz, Sami Hoştan, Ali Fevzi Bir ve Abdülgani Kızılkaya katıldı. Davanın tutuksuz sanıklarından İbrahim Şahin, Haluk Kırcı, Korkut Eken ve Enver Ulu’nun ise duruşmaya gelmedikleri görüldü. Mahkeme Heyeti Başkanı Sedat Karagül, sanıklardan İbrahim Şahin hakkında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı’ndan alınan 17 Nisan 2000 tarihli 3 ay istirahatli olduğunu bildiren, ayrıca yine aynı üniversitenin Nöroloji Anabilim Dalı’ndan alınan bir rapor olduğunu tutanağa geçirdi. Daha sonra son savunmasını yapması istenen Yaşar Öz, “Dünyanın hiçbir yerinde 2 dakika önce başka bir davadan 15 sene ceza almış bir insana savunması sorulmaz” dedi. “3.5 yıldır burada bulunan kişilerle bırakın birlikte hareket etmeyi, ilk defa cezaevinde merhabalaştım” diyen Öz, davanın en başından itibaren samimiyetle ifade ettiği gibi sadece Mehmet Ağar’la tanıştığını söyledi.
       Mehmet Ağar’ın, çete suçundan bir hafta önce komisyon tarafından aklandığını hatırlatan Yaşar Öz, “Ağar’ın benden birtakım ricaları oldu. Üst makamlarda olduğu ve ben de inandığım için bu ricaları kabul ettim” diyerek beraatini istedi. Abdullah Çatlı’yı resmi makamlara niçin ihbar etmediği konusuna da değinen Öz, Çatlı’nın eşi Meral Çatlı’nın, öz ablasının üvey kızı olduğunu ifade ederek, “İnsan akrabasını ihbar eder mi?” diye sordu. Aynı zamanda Çatlı’yı kime ihbar edeceğinin de muallakta olduğunu vurgulayan Öz, Çatlı’nın en üst düzeydeki emniyet görevlileri ve siyasilerle ilişkisi olduğunun da ortaya çıktığını belirtti. Öz, Çatlı’yı 1978’den, öldüğü güne kadar Türkiye’de bir kere dahi görmediğini, sadece yurtdışında yarım saati geçmeyecek bir şekilde aile meseleleriyle ilgili görüştüklerini anlattı. Yaşar Öz, Çatlı’nın eşiyle de, sadece aile merasimlerinde karşılaştığını söyledi. Yaşar Öz, “Zaten, yerini bilseydim de söylemezdim. Daha doğal bir şey olabilir mi? Onunla olmayan münasebetimden dolayı ceza verecekseniz razıyım” diye savunmasını bitirdi.
       Gerek ABD mahkemesindeki dosyada 5 Ocak 1996 tarihli soruşturma ve 20 Aralık 1996 tarihli ön karar araştırma raporları içeriğine göre, uyuşturucuyla mücadele özel ajanlarının açıklamaları ve ABD İnterpol’üne yazıları ve Metin Dokur ile Mehmet Erceng’in beyanları, Atatürk Havalimanı Koruma Şube Müdürlüğü’nün cevabi yazıları dikkate alınarak, sanık Öz’ün hizmet ve yardımlarının yasanın aradığı yeterlilikte görülmediği gerekçesiyle TCK’nın 405. maddesinin 2. fıkrasındaki indirimden yararlanamayacağını da kararlaştıran mahkeme heyeti, Yaşar Öz’ü ayrıca kamu hizmetlerinden men ederek, tutukluluk halinin devamını hükme bağladı.
       
ŞAHİN ADLİ TIP KURUMU’NA SEVK EDİLDİ
       Duruşmada daha sonra söz alan İbrahim Şahin’in avukatı Uğur Önder, müvekkilinin şuurunun kapalı olduğunu ve yakında ameliyat olacağını bildirerek, savunmasını bizzat kendisi yapmak isteyen Şahin’e bunun için süre verilmesini istedi. Haluk Kırcı’nın avukatı Atalay Cebesoy da, müvekkilinin celse arasında savunmasını topladığı “Bırak eşkiya bellesinler” adlı kitabı mahkemeye verdiğini hatırlattı. Bunun üzerine Heyet Başkanı Sedat Karagül’ün, “Evet, savunmasını kitap haline getirmiş” demesi, sanıklar da dahil olmak üzere salonda bulunanlar arasında gülüşmelere neden oldu. İbrahim Şahin’le ilgili talepler hakkında görüşü sorulan DGM Cumhuriyet Savcısı Mehmet Süslü, Şahin’in Adli Tıp Kurumu’na sevkinin yapılarak, savunma yapmasına engel bir durum olup olmadığının belirlenmesini istedi. Bu istemi yerinde görerek Şahin’in Adli Tıp Kurumu’na sevkini ve savunma yapması için süre verilmesini kararlaştıran mahkeme heyeti, duruşmayı 24 Temmuz 2000 tarihine erteledi.
       
SAVCILIK MÜTALAASI
       İstanbul DGM Cumhuriyet Savcısı Aykut Cengiz Engin, davanın 27 Aralık 1999 günkü duruşmasında esas hakkındaki görüşünü bildirdi. Savcı Engin, 12 sayfadan oluşan mütalaada, sanıklardan İbrahim Şahin ve Korkut Eken’in, “Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak ve bu teşekkülü yönetmek” suçunu düzenleyen TCK’nın 313. maddesinin 2, 3 ve 4. fıkraları ile “Hakkında yakalama ve gıyabi tevkif müzekkeresi bulunan kişiyi saklamak veya saklı bulunduğu yeri bildiği halde yetkili mercilere derhal haber vermemek” suçunu düzenleyen TCK’nın 296. maddesi uyarınca toplam 5 ile 10’ar yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılmalarını istedi. Savcı Aykut Cengiz Engin, davanın diğer sanıkları Ayhan Çarkın, Oğuz Yorulmaz, Ercan Ersoy, Enver Ulu, Mustafa Altunok, Ziya Bandırmalıoğlu, Ayhan Akça, Abdülgani Kızılkaya, Sami Hoştan, Ali Fevzi Bir ve Yaşar Öz’ün de, “Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak” suçunu düzenleyen TCK’nın 313. maddesinin 2 ve 3. fıkraları, ayrıca “Hakkında yakalama ve gıyabi tevkif müzekkeresi bulunan kişiyi saklamak veya saklı bulunduğu yeri bildiği halde yetkili mercilere derhal haber vermemek” suçunu düzenleyen TCK’nın 296. maddesi uyarınca 4 ile 8’er yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılmalarını talep etti. Savcı Engin, Haluk Kırcı’nın da, “Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak” suçunu düzenleyen TCK’nın 313. maddesinin 2 ve 3. fıkraları ile “Sahte nüfus cüzdanı, pasaport ve ruhsatname düzenlemek” suçunu öngören TCK’nın 350. maddesinin 1. fırkası gereğince toplam 3 ile 7 yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılmasını istedi. DGM Savcısı Engin, tekrar milletvekili seçilen Mehmet Ağar ve Sedat Edip Bucak’ın dosyalarının, TBMM’ce yeniden yasama dokunulmazlıkları kaldırılıncaya kadar 3 Mayıs 1999 tarihinde ayrıldığını ve haklarındaki yargılamanın durdurulduğunu hatırlattı.
       
 
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları