| | | | Çağlayan yaptığı yazılı açıklamada, bu çalışmaları, umutların iyice negatife döneceği bir patinaj yaklaşımı olarak değerlendirdiğini kaydederek, bu çalışmaların Türk sanayiinin yüzde 99’unu oluşturan küçük ve orta boy işletmelerin (KOBİ) sorunlarına çare olamayacağını da belirtti.
“BÜYÜĞE GEÇ, KOBİ’YE ÖLÜMÜNÜ SEÇ”
Zafer Çağlayan, şöyle devam etti:
“Bu çalışmaların kendilerini KOBİ kılığına sokmak isteyen birkaç holding ve banka şirketini kurtarmaya yönelik olduğunu görmemek için kör olmak lazımdır. Bu yaklaşım olsa olsa büyüğe geç KOBİ’ye ise ölümü seç yaklaşımı olur. Türk sanayiinin ve özellikle KOBİ’lerin mali sektörle olan problemlerinin had safhaya geldiği, yeni kaynak arayışları ve mevcut problemlerin çözümlerinin acilen beklendiği bir ortamda, birilerinin hala oyalama gayreti içinde olduğunu üzülerek görüyoruz.”
 BDDK, aktif yönetimi için Korelilerle işbirliği yapacak
Çağlayan, karşılıklar kararnamesine bir madde ilavesi yapılarak temerrüde düşmüş olan firmalarla bankalar arasındaki problemlerin çözülmesi gereken bir ortamda bunu yapmak yerine, özellikle KOBİ’ler açısından hiçbir yarar sağlamayacak Londra yaklaşımı, İstanbul yaklaşımı gibi çalışmaların, bu haliyle hiçbir netice vermeyeceğinin görülmesi gerektiğini belirtti.
KOBİ TANIMINA UYMUYOR
Çalışmalar sonucu gelinen aşamada yıllık ihracatı 15 milyon dolar, cirosu 25 trilyon lira ve aktif bilanço toplamı 15 trilyon lira olarak belirlenen kriterlere uygun şirketlerin KOBİ tanımına uymadığını kaydeden Çağlayan, dolayısıyla buradaki operasyonun Türk sanayiinin yüzde 99’unu oluşturan ve krizden en fazla etkilenen KOBİ’leri kapsamadığını söyledi.
Bu çalışmanın sonucunda bankaların kendi alacaklarını kurtaracağı, dolayısıyla bunun reel sektörü diriltmeyi amaçlayan bir çalışma olmadığını, reel sektörün sorunlarını çözmeyen, onları sonucu olmayacak beklentilerle daha da sıkıntıya sokacak bir yolda olduğunu kaydederken, “Burada KOBİ’lere dolayısıyla reel sektöre birşeyler yapılmak isterniyorsa karşılıklar kararnamesine madde ilavesi başta olmak üzere, gerçekten reel sektörü hedefleyen onların üretim ve ihracat sıkıntılarına çare bulacak KOBİ yaklaşımını bekliyoruz” dedi.
TOBB: YASA DEĞİŞİKLİĞİ GEREKLİ
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, “firmaların bankalara olan kredi borçlarının yeniden yapılandırılarak tekrar üretime geçebilmeleri için, kamu bankaları ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilen bankalar hakkındaki kanunun 5. maddesi değiştirilmelidir” dedi.
Hisarcıklıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Şubat 2001 tarihinde ortaya çıkan ekonomik krizin yarattığı döviz ve faiz şokları nedeniyle, firmaların ciddi bir finansman darboğazına düştüğünü ve üretim yapamaz hale geldiklerini ifade etti.
Bu soruna çözüm getirmek için kurulan Üretim ve Finans Danışma Kurulu’nun çalışmalarını tamamladığına işaret eden Hisarcıklıoğlu, açıklamasında şöyle dedi:
“Firmaların kredi borçlarının yeniden yapılandırılması kararlaştırılmıştır. Ancak, kredi borçlarının yeniden yapılanmasının gerçekleştirilebilmesi için, Kamu Bankaları ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) Devredilen Bankalar Hakkında Kanunun 5. maddesinin değiştirilerek, kamu bankaları yöneticilerinin tüm hukuki ve cezai sorumluluklarının, özel bankaların yöneticilerinin tabi olduğu hukuki kurallara göre belirlenmesi gereklidir.”
Firmaların ekonomik faaliyetlerine devam edebilmesi için ön şartın, kredi borçlarının yeniden yapılandırılmasının hayata geçirilmesi olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, TOBB olarak gerekli yasal düzenlemelerin bir an önce gerçekleştirilmesini beklediklerini bildirdi.
Hisarcıklıoğlu, “ekonomimizin krizden çıkarak yeniden canlanması için, bu adımın atılmasının önemini TOBB adına vurgalamak ve kamuoyuna duyurmak istiyorum” dedi. | |
Reel sektöre destekte yeni adımlar
Bankaların kara tahtaları siliniyor
